Şanlıurfa’nın 15 km kuzeydoğusunda yer alan ve deniz seviyesinden 770 m yükseklikte yer alan bundan 12000 yıl öncesi tarihe ışık tutan yer Göbeklitepe. Ayrıca güneyinde Harran Ovası, Kaşmer dağına ve de Tektek dağına hakim bir konumdadır. Göbeklitepe tarihe ışık tutan farklı arkeolojik alanının içinde T biçimli büyük kireç taşlarından oluşan yuvarlak ve oval yapılar içermektedir. Tarihsel olarak Neolitik Döneme ait olduğu düşünülmektedir. Farklı anıtsal mimarisi sayesinde son dönemde dünya medyasında da yer almıştır ki UNESCO Dünya Kültür mirası tarafından 2019 yılı Göbekli Tepe yılı seçilmiştir. Tarih boyunca hep bilinen ve söylenen tarımdan sonra insanların yerleşik hayata geçtiği söylemi burada biraz bizi yanıltmaktadır söyle ki insanlar Tapınak ve ibadethane yakınında kalmak için yerleşik hayata geçtikleri görülmektedir. Törensel amaçla kullanılan bu kazıların ilk Neolitik Dönem’e ait oldukları da tespit edilmiştir.

Unesco tarafından belirlenen Dünya Mirası listesinde ki son 10 yıla baktığımızda ülkemizden;

-Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (2011) 

-Çatalhöyük Neolitik Alanı (2012) 

-Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (2014) 

-Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (2014) 

-Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (2015) 

-Efes (2015) 

-Ani Arkeolojik Alanı (2016) 

-Aphrodisias (2017) 

-Göbekli Tepe (2018)

yer almaktadır. Ülkemizin dört bir yanında eserlerin ve yerlerin tanıtılması bizlere birçok açıdan katkı sağlamaktadır.

Turizm ülkeye katkılarına bakmak gerekirse;

-Bölge halkına doğrudan yarar sağlar.

-İşsizlik azalır

-Kalite artar

-Hizmet sektörü gelişir

-Bölge haklı gelişir

-Cari denge katkı olur

-Ulaşım gelişir

-Ülke tanıtımı sağlanır.

Ülkemize gelen turistlerin yaklaşık % 75 deniz, kum, güneş mantığındaki tatilcilerdir. Ayrıca Osmanlı döneminden itibaren yüzyıllarca din, dil, ırk ayrımı gözetmeden birçok ulusun bir arada yaşadığı Anadolu’da da birçok turistlik yerimiz vardır. Örneğin; Kapadokya, Pamukkale, Ürgüp, Nevşehir, Konya, Antik Efes, Çatalhöyük, Urfa, Antakya, Sümela Manastırı gibi yerleri de ön plana çıkartmalıyız. Aslında deniz, tarihi yerler, sağlık için kaplıcalar, dini yerler gibi karma bir program ile turistlerin daha fazla ülkemizde kalmaları sağlanabilir.

Asya ile Avrupa’yı birbirinine bağlayan 4 mevsimin tüm güzelliklerinin yaşandığı cennet vatanımıza daha fazla turist neden gelmiyor? neleri yap(m)ıyoruz? 2000-2019 yılları arasında turizm gelirlerine baktığımızda ortalama harcanan para miktarı azalma olduğu görülmektedir. Yani gelen turistlerin daha fazla ülkeye döviz bırakmaları için bölgelerimizi daha da geliştirmeli, hizmet ve kaliteyi artırmalıyız. Tanıtım ve reklamlarımızı daha efektif yaparak daha fazla kişinin gelmesini sağlamalıyız. 

Saygılarımla…4.5.19

*Veriler Tuik alınmıştır.

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close