Ülkelerin gelirleri ve giderlerine baktığımızda bazı dengelerin oluşması için paraya ihtiyacı olur. Kamu harcamalarını genelde vergiler ile karşılamaya çalışırlar fakat burada karşılanmadığı zaman bir bütçe açığı ortaya çıkmaktadır. Bu açığın finansmanı da borçlanma ile sağlanır. Küresel borçlanmaya baktığımızda 305 trilyon doları aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı görülüyor. COVID-19 başlamasıyla birlikte ekonomilerin kapanması ve ihtiyaçların karşılanması için borçlanma konusunda ciddi adımlar atıldı. Verilere baktığımızda ise;
- 2019 yılında küresel borç 259 Trilyon $
- 2020 yılında küresel borç 292,6 Trilyon $
- 2021 yılında küresel borç 303 Trilyon $
- 2022 yılında küresel borç 305,3 Trilyon $ (Q1)
Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) 2022 yılında yayınlanan Küresel Borç Monitörü raporuna göre Çin’in borçlanmasının hızla arttığı görülüyor. Dünyanın genelinin parasal sıkılaşmaya gitti enflasyonla mücadele için faiz artışları yapıldığı bir ortamda Çin hala çok düşük faize sahip olması ve borçlanmayı desteklemesi en temel nedenlerdendir. Sürekli olarak kapatmaların olması ve 2022 yılında ekonominin yavaşlaması borçlanmanın diğer nedenleridir. Tüm dünyayı kasıp kavuran enflasyon etkisiyle de Küresel borç GSYH oranı ise %348 seviyelerine ulaşmıştır. Bir diğer ülke ise ABD borçlanma artıyor. FED bilançosunun ciddi artış gösterdiği ve pandemi nedeniyle insanlara dağıtılan paralar ile kamu borcunun artışı devam ediyor.
Rapora göre bu dönemde kamu ve finansal olmayan şirketler en fazla borç artışı oldu. 2021 yılında borç dağılımı incelendiğinde, hane halkının 56.9 trilyon $, finansal olmayan şirketlerin 88.8 trilyon $, kamunun 88.1 trilyon $ ve finansal şirketlerin 69.8 trilyon $ borcunun olduğu görülüyor. 2022 yılı ilk çeyrek verilerine göre; hanehalkına ait borçlar 57 trilyon $, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 90,6 trilyon $, kamuya ait borçlar 88,3 trilyon $ ve banka gibi finansal şirketlere ait borçlar 69,4 trilyon $ oldu. Küresel borçlanmada dikkat çeken bir diğer nokta ise borçlanma yapısıdır. Artan faiz oranları nedeniyle borçlanmanın maliyeti artıyor. Faiz giderleri artıyor.
2022 yılı ilk çeyrek verilerine göre; Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu 206,7 trilyon $, ve BRICS olarak belirtilen gelişmekte olan ülkelere baktığımızda (Hindistan, Çin, Güney Afrika, Brezilya ve Türkiye) toplam borçları ise 98,6 trilyon $ oldu.
Ülkemizin verilerini 2021 yılı ilk çeyreği ile kıyasladığımızda; hanehalkına ait borçlar %14,2’ye gerilerken, finansal olmayan şirketlere ait borçlar %74,4’e ve kamuya ait borçlar %44’e yükseldi. Kamunun borçlanmasının arttığı görülüyor. Finansal şirketlere ait borçlar ise %33,7’ye yükseldi. Hanehalkı borcunun artmaması güzel zaten burada borcun artmasından ya da azalmasında ziyade borcun ödene bilme kabiliyeti de önem arz ediyor. Grafiğe baktığımızda ise hanehalkı gelirleri reel olarak artmadığı görülüyor. Alım gücümüz her geçen gün azalıyor.
https://www.usdebtclock.org/world-debt-clock.html linkinden anlık tüm ülkelerin borçlanmasını, GSYH ve oranlarını takip edebilirsiniz.
Peygamber efendimizin (s.a.v.) hadisine nail olarak İstanbul’u fetih eden Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve ülkemizin bu günlere gelmesinde emeği olan tüm insanları rahmet anıyorum. Güzel vatanımızın daha yaşanabilir ve huzurlu olduğu günleri görmesi dileğiyle.
Saygılarımla…29.5.2022