Geçen yıl yaşanan genel seçimler sonrası ekonomi politikalarının değişmesi gerektiği konusunda hemfikirdik. Seçim sonrası hem ekibin hem de ekonomik anlayışın değiştiğini gördük. Fakat bu değişim gerçek anlamda yaşan(a)mıyordu. Gün geçtikçe bunun net bir değişim olmadığı aşikardı. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre Ocak-Şubat döneminde 1 trilyon 457 milyar 873 milyon lira harcama yapılırken, bütçe gelirleri 1 trilyon 153 milyar 356 milyon liraya ulaştı. Bütçe açığı Şubat ayında 153,8 milyar lira oldu. Rakamın ne kadar fazla olduğunu anlamamız için; Geçen yıl Şubat ayında yaşanan deprem döneminde 170,6 milyar bütçe açığı vermiştik. Diğer taraftan bu açığın vatandaşın sırtına yüklendiği de artan vergilerden anlaşılmaktadır. Vergi türleri itibarıyla Ocak-Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre gelir vergisi %123,9, kurumlar vergisi %67,9, dahilde alınan katma değer vergisi %178,8, özel tüketim vergisi %113,2, banka ve sigorta muameleleri vergisi %182,7, ithalde alınan katma değer vergisi %84, damga vergisi %86,4, harçlar %90,4 ve diğer vergi gelirleri %79,5 arttı.

Bütçe açığının GSYH oranına baktığımızda son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktığını da görüyoruz. Bu durum yatırımcılar açısında da olumsuzdur. 

Bütçe açığının %100 olduğu bir ortamda enflasyonu %36 düşürmek ne kadar gerçekçi bir hedef sizce? Yaz aylarına doğru baz etkisi ile düşüşler olsa da maalesef yeterli etkinin olmayacağını düşünüyorum. Sıkı para politikası uygulanırken kamunun tasarruf etmemesi de buna etkendir. Öncelikle sorunları kabul etmeli ve buna gerçekten çözüm üretmek istemliyiz. Aksi takdirde -mış gibi yaşamaya devam ederiz. 

Faiz giderlerinin ne kadar artığını tablodan görebilirisiniz. Bu durum bizim için sorun olmaya devam edecektir. Öncelikle kamunun tasarruf edip bu durumun önüne geçmesi gerekiyor. Pİyasa dinamikleri bir zincir halkaları gibidir. Yapılan doğru ya da yanlış hamleler diğer halkaları olumlu ya da olumsuz etkilemktedir. Seçim yaklaştıkça döviz kurlarında bir hareketlenme görmekteyiz. Bu durumda vatandaşın dövize olan talebi de dikkat çekiyor. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları geçen hafta itibariyle 5,7 milyar $ artışla 181,1 milyar $ yükseldi. Aynı dönemde Kur Korumalı Mevduatlarda (KKM) 7,4 milyar TL’lik düşüş yaşandı. Kur korumalı mevduatın 2,3 trilyon TL’ye geriledi. Vatandaşın seçim sonrası kurlar yükselecek algısı ile oluşan talep yönlü fiyatlar yükselmektedir. Geçtiğimiz haftalarda dolar diğer para birimlerine karşı değer kaybederken bizim para birimimize karşı değer kazandı. Euro fiyatının daha fazla yükselmesinin neden paritenin yükselmesinden kaynaklıdır. Seçim sonrasında kurun hızlı bir şekilde yükselmesini ben beklemiyorum. Kur belirli bir bant aralığında düzenli olarak yükselmeye devam edeceğini düşünüyorum. 

Sonuç olarak bütçe açığı ve borçlanma faturalarını giderek arttığı ve artmaya devam edeceği bir sürece doğru gidiyoruz. Finansman maliyetlerinin artması ve finansmana erişimin her geçen gün daha da zorlaşması işleri çıkmaza sokuyor. Bu durum süründürülebilir değil ayrıca 2024 yılında dünya ekonomisinin %60’ını kapsayan 50 ülkede seçim yapılacak. Yaklaşık 2 milyarın seçmenin katılacağı genel seçimler önemlidir. ABD, Rusya, Hindistan, Endonezya, Meksika, Güney Afrika’da ve 27 Avrupa Birliği ülkesinde sandığa gidilecek. Financial Times’ın ekonomi yazarı Martin Wolf katıldığı toplandı yaptığı dikkat çeken açıklama ise; “Gelecek yıl ABD’de seçim,var, her şey olabilir 2024’de, yeni bir savaş da çıkabilir, hatta nükleer savaş da çıkabilir, yeni bir pandemi de yaşanabilir, Avrupa Birliği’nin dağıldığını bile görebiliriz.“ Belirsizliklerin fazlasıyla olduğunu görüyoruz. Bu durum dünya genelinde bir siyah kuğu etkisinin oluşması ihtimalini güçlendiriyor. Belirsizliklerin bol olduğu bri ortamda bizim de ek sorunlar oluşturmamız işleri daha da zorlaştırıyor. 

Dünya tarihine damga vuran olaylardan olan Çanakkale savaşında m2 düşen 6000 mermiye rağmen verilen mücadele için vatanımızı savunan tüm herkesi rahmetle anıyorum. Ülkemizin kıymetini bilmeli ve bugünlere gelmemiz için verilen mücadeleleri unutmamalıyız. 

Saygılarımla…17.3.2024

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close