Merkez Bankası “Enflasyon Rapor” toplantısı gayet verimli ve bilgilendiriciydi. Son 2 yılda yaşanan ve yanlış politikalar ile en büyük sorunumuz haline gelen enflasyon akıbeti ne olacak diye merak ediliyor. Ülkemizde genelde verilen hedefler tutturulamıyor ama gündemleri meşgul ediyor. Yine de piyasalar açıklamaları merakla bekliyor. Raporun dikkat çeken noktası ise; Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon tahminini orta nokta %36’dan %38’e güncellemesi oldu. Bunun gerekçesini ise 2024 yılının ilk 4 ayında beklentiden fazla yükselen enflasyon artışı olarak belirtildi. 

Piyasalar sadece verileri değil sizin söylemlerinizi de takip ediyor. Burada söylemlerle de piyasaların geçmiş dönemlerde yönlendirildiğini de gördük. Merkez Bankaları elindeki enstrümanlar haricinde de söylemlerle piyasaları yönleridirler. Tabi ki burada şeffaf, öngörülebilen ve piyasa beklentileri ile uyumlu kararların alınması söylem ile yönlendirmede size avantaj sağlayacaktır. 

Bu toplantıda da Merkez bankası hedefi güncelleyerek piyasaları enflasyonun düşeceğine ikna etmek istemektedir. İlk 4 aylık enflasyon da %18,7 olması ve hedefin %38 olarak revize edilmesi sonrasında kalan aylarda &16,3’lük bir pay kaldığını görüyoruz. Yani yılın geri kalanında aylık %1,9 artış olmalıdır ki hedef gerçekleşsin.

Son dönemde herkes baz etkisi ile enflasyon düşecek diye söylüyor. Gelin kısaca bu ne anlama geliyor önce onu açıklayalım. Baz etkisi; karşılaştırılan iki dönem için aşırı yükseliş ya da düşüş durumunda oluşan etkidir. 2023 yılında Temmuz ayında dövizin sert yükselişi ve gıda fiyatlarının yükselmesi sonucunda enflasyon aylık %9,49 artış gösterdi. 2024 yılı Temmuz ayında benzer bir durum yaşanmadığı takdirde yani %9,49 daha az bir yükseliş olduğu takdirde enflasyon baz etkisi ile düşmüş görünecektir. Yani 2024 yılı Temmuz ayında beklenti doğrultusunda %1,9 bir yükseliş olduğu takdirde 12 aylık enflasyon baz etkisi ile yaklaşık %7,59 düşmüş görünecektir. Baz etkisi ile yaşanan düşüşlerde bir politika vs. uygulanmasına gerek yoktur. Yani aslında burada bir başarı da yoktur. 

Aslında burada vatandaşların enflasyonun düşeceğine ikna edilmesi de önemlidir. Geçtiğimiz yıldan beri talep yönlü enflasyonun da etkili olduğunu belertiyorum. Kamuda tasarruflar olması gerekirken hala gereksiz ve yanlış harcamaların yapılması ile kimse ikna olmaz. Kamunun ciddi anlamda bir tasarrufa gitmesi ve bu alınan kararların arkasında durulması gerekiyor. Aksi takdirde sadece faiz artışları ile bir sonuca varamayız. Bu durum iç talebin azalmasını, piyasaların soğumasını sağlar.

Benim beklentim enflasyonun yılın geri kalanında yine devam edeceğini ve 2025 yılında hem biz de hem de dünyada biraz normalleşme olacağını düşünüyorum. Zaten Bakan M.Şimşek de benzer açıklamaları yaptı. Bu sebepten dolayı faizlerin biraz daha yüksek seyredeceğini göreceğiz. Döviz tarafında ise kurun kontrollü bir şekilde tutulduğunu görüyoruz. Merkez Bankasının belirlemiş olduğu enflasyon hedefine uygun hareket ettirilmeye çalışılıyor. Bu yüzden daha önce de belirttiğim gibi ani sert bir yükseliş şu an için beklemiyorum. Kurun kademli olarak bir bant içinde yıl sonuna kadar 40 seviyelere yükselmesi muhtemeldir. Bu durumda hem enflasyon kontrol altına alınmaya çalışacak hem de bu seviyeler MB enflasyon hedefini yıl başındaki kura eklediğinizdeki seviyeye denk geliyor. Tabi ki değişkenler çok fazla farklı bir gelişme olursa yeniden değerlendiririz. 

Kıymetli annem başta olmak üzere tüm annelerin gününü kutlarım.

Saygılarımla…12.5.2024

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close