İnsanların kafasında faiz ile ilgili her zaman anlaşılmayan bir durum söz konusudur. Tarihte ilk defa Mezopotamya’da Hammurabi Kanunlarında faizle ilgili maddeler yer almaktadır. Bütün dinler incelendiğinde faizin yasaklandığını görebiliriz. Paradan para kazanma deyimi çok eskilere dayanmaktadır. Hatta Eflaton, Aristo (Eflatun Öğrencisi) ve Platon bu konuyla ilgili yaklaşımlarında söz konusudur. Eflatun Kanun kitabında faiz ile ilgili ”Hiç kimse kendi kardeşine faizli borç verme hakkına sahip değildir” demiştir.
Faiz nedir? Faizin piyasa üzerinde etkisi nedir? Merkez bankası faizleri piyasaya nasıl etki yapar? Faiz ile kur arasındaki ilişki nedir? Aslında bu sorular uzayıp gider fakat bu yazımda önemli olan konulara değineceğim.
Faiz nedir: Kiralanan paranın kira bedelidir. Borç karşılığı alınan paranın kullanım bedelidir.
Merkez Bankası Faizleri: Politika faizi, Gecelik (Fonlama) faizi ve Geç likitide faizi olarak üçe ayrılır.
Politika faizi; Bankaların ellerindeki tahvil ve bonoları vererek 1 hafta vadeli olarak karışığında MB’dan para almasıdır. Bu sayede kullanılan kredi miktarları ve faizlerini MB kontrol edebiliyor.
Gecelik faiz; Bankaların Merkez Bankasına ellerindeki fazla parayı gecelik borç olarak ya da hesaplarını kapatabilmek için borç alması.
Geç Likitide; İşlem gününün son 1 saatine kadar bekleyerek borç almak isteyen ya da borç vermek isteyen bankalara uygulanan faizdir.
FED faizi; bütün dünyanın etkilendiği kurumdur. Çünkü gün sonunda bankaların hesaplarını kapatmak için birbirlerinden borç alması ya da vermesi ve bu borcun faizini FED belirlemektedir. Yani bankaların maliyetlerini etkilemektedir.
ECB faizi; Avrupa Merkez Bankası faizi de Euro bölgesinde bulunan bankaların fonlanmasında kullanılan orandır.
“Faiz düşerse Borsa yükselir ya da faiz düşerse kur yükselir” diye bir algı vardır. Bu algılar her zaman doğru işlememektedir. Borsa ile faiz arasında ilişkide diğer değişkenlerin etkisi daha azdır çünkü borsaya alternatif yatırım araçları tahviller ve mevduat olmaktadır. Kur ile faiz arasında ki ilişkide ise enflasyon da önemli bir değişkendir. Faiz düşerken enflasyonun nasıl etkilendiğine bakmak gerekir. Eğer faiz ile birlikte enflasyonda düşerse ya da düşme eğiliminde olursa kur düşer aksi takdirde kur yükselir. Merkez Bankası sadece bankalara borç verdiği için bankaların maliyetlerini ve piyasa vereceklerin paranın maliyetini etkilemektedir. Yani burada MB’ın politika faizinin ne olduğu değil piyasadaki faizin ne olduğu önemlidir. . Ülkemizin risk primi yani CDS “Credit Default Swap”ı en kötü düzeyde görülmektedir. Kredi risk primi olarak da bilinen CDS, borçların ödenmeme riskinden dolayı oluşturulan sigorta maliyetidir. Bu yüksek risk primi ve oluşabilecek ekonomik ve siyasi sorunlar nedeniyle kur ve enflasyon yukarı gitme eğiliminde olacaktır. Ayrıca CDS yüksek olması yatırımcıların kararlarını olumsuz etkilemektedir.
Piyasa ve bankalar enflasyon düşeceğini öngörüyor ve MB’ın faiz indirmesine karşılık veriyorlar. Bu durum ne zaman kadar devam edecek? Sorunun çözümü bu kadar basit olmamalı diye aklınızdan geçiyordur. Ülkemizin Suriye politikası ve operasyonu, ABD ile olan ilişkiler, siyasi ve ekonomik istikrar konularından etkilenmektedir. Kısa vadede normal şartlar altında kurda aşırı bir hareketlilik olmasını beklemiyorum (5.70-6.05 bandında hareket edecektir.) Faiz konusunda da aynı şekilde bu seviyede kalması muhtemeldir. Şunu unutmamalıyız ki artık bol ve ucuz para dönemi bitti. Bu yüzden faizlerin son 10 yıldaki gibi düşük seviyede olması artık zor. Öz sermaye ile hareket etmeyi ve borçlanmadan büyümeyi öğrenmeliyiz
Ata’mızı ve silah arkadaşlarını saygı ve özlemle anıyorum. Canları pahasına mücadele ettikleri bu güzel vatan için bizler daha fazla mücadele etmeliyiz.
Saygılarımla…10.11.19