Geçtiğimiz günlerde açıklanan Türkiye’nin 500 büyük şirketinin belirlendiği listeye baktığımızda Tüpraş’ın birinci sırada olduğu görülmektedir. Fortune 500 TR’nin net satış toplam değeri; 300 milyar $ ( 1 trilyon 588 milyar 380 milyon TL). 2018 yılı Global Fortune listesine baktığımızda ise ABD perakende sektörünün devi Walmart zirvede görüyoruz. Walmart dünyanın en büyük perakende şirketi konumundadır. Exxon Mobil 290,2 milyar $ ile ikinci sırada. Apple ise 265,6 milyar $ ile 3.sırada yer almaktadır.
- Walmart satış gelirleri 514,4 milyar $.
- Walmart, 27 ülkede, 55 farklı marka ile faaliyet gösteriyor.
- Walmart, dünya genelinde yaklaşık olarak 2,2 milyon insanı istihdam ediyor.
Fortune 500 TR’nin net satış toplamı Walmart’ın yaklaşık % 60’ına denk gelmektedir. Aslında burada Global ve Türkiye Fortune 500 listesinin ilk beşine baktığımızda şirketlerin yapısındaki farklılık gözden kaçmamaktadır. Teknoloji ve enerji şirketleri varken bizim tarafta THY dışında hepsi enerji şirketidir. Eğer ki Doğu Akdeniz’deki enerji potansiyelimizi kullanabilirsek hem cari açık konusundaki problemimizi çözeriz hem de bu firmalarımızın ciroları ciddi bir artış olur. Daha fazla teknoloji ve üretim odaklı olmalıyız ki hem istihdam açısından hem de gelire katkı sağlayalım. Bunun için de hem Ar-Ge çalışmalarına daha fazla yatırım ve önem vermeliyiz. Ayrıca ithalata dayalı üretim modelinden vazgeçmeliyiz. 2003-2017 yıllarına baktığımızda imalatın ithalata olan bağımlılığı ortalama % 60’ı bulmaktadır. Sektörel bazda farklılıklar görülmektedir. Örneğin; metal, bilgisayar, elektronik % 75, Otomotivde ise % 60, Gıdada % 50 seviyelerinde olduğu görülmektedir. Bu bağımlılıkları ne kadar azaltırsak rekabet gücümüz artacaktır. Bunun yanında cari açık problemimiz olmaktan çıkacaktır.
Global Fortune | Milyar $ | Fortune TR | Milyar TL | |
Walmart | 514.4 | Tüpraş | 88.6 | |
Exxon Mobil | 290.2 | Epiaş | 63.8 | |
Apple | 265.6 | THY | 62.9 | |
Berkshire Hathaway | 247.8 | Botaş | 51.1 | |
Amazon | 232.9 | Petrol Ofisi | 50 |
1950’lerde ekonomik göstergeler açısından ülkemiz ile aynı konumda olan G.Kore’ye baktığımızda Ar-Ge faaliyetlerine ne kadar önem verdikleri ortadadır. Ekonominin sağlam temellere oturması için en önemli faaliyetlerden birisi Ar-Ge’dir. Yenilikler ya da mevcut sistemin geliştirilmesidir. Rekabet koşullarının geliştiği ve maliyetlerin azaldığı bir durum ortaya çıkar. Güney Kore’nin bu alanda ki yatırımları nedeniyle ileri düzeyde teknolojik markaları ve ürünleri bulunmaktadır. Tabi ki bu du7rum için uzun dönemli planlar ve yatırımlar gerekmektedir. 1973 yılında Otomotiv sanayinin yaptıkları yatırımlar sonucunda bugün, dünya da Hyundai, Kia, Daewoo, Ssang Yong gibi markalar çıkarmışlardır. Ayrıca Samsung ve LG teknoloji markaları da mevcuttur. Ülkelerin GSYH içinde ki Ar-Ge paylarına bakmak gerekirse; İsrail % 4,27 ve G.Kore % 4,28 ile başı çekmektedir. Ülkemizin payı ise % 1 seviyesindedir.
Ülke olarak tüm kesimleri kapsayan bir planlama ile biz de gelecek 50 yılımızı planlamalıyız. Yapılacak adımlar ortak akıl ile belirlenmeli ve ülke politikası kabul edilmelidir. Üretime önem vermeli ve daha çok çalışmalıyız. Tasarruf yaparak ve borçlanmadan belirli bir dönem geçirerek ekonomimiz düzeltmeliyiz. Konya’dan 22 tane firmanın bu listelerde (İlk ve ikinci 500 ) yer alması gurur verici.
Saygılarımla… 22.7.2019