Yeni yıla girerken hem geçmiş yılı değerlendirelim hem de gelecek yıl ile ilgili beklentilere bakalım. 2023 yılı bizim için aslında çok da iyi geçmedi. Yaşanılan büyük deprem olayı ile belirli bir süre kendimize gelemedik ve seçim süreci ile de farklı bir durum yaşadık. Yılın son döneminde Gazze’de yaşanan katliamlar ise insanlığa olan bakışımızı bir kere daha düşünmemize neden oldu. 

Ekonomik açıdan yılı iki farklı perdede oynanan bir film gibi değerlendirebiliriz. Yılın ilk yarısı faizlerin düşürüldüğü ultra genişlemeci para ve maliye politikaları ile geçti. Seçim sonrası ise kademeli faiz artışları ile ekonomin soğutulmaya çalışıldığı bir dönem yaşadık. Faizler ile kurun yükseldiği bir ikinci yarı oldu. 

2023 yılının tamamını muhtemelen OECD ülkeleri genelinde en yüksek büyüme oranına sahip olacak ve %4 civarında bir büyüme ile tamamlayacağız. Bunun temelinde ise enflasyon kaynaklı tüketim yer alıyor. Sürdürülemez bir durum olduğunu bir kere daha görmekteyiz. 2023 yılında enflasyonu maalesef kontrol altına alamadık. Verilerin doğru olduğunu kabul ederek devam edelim çünkü açıklanan veriler ile hissedilen veriler arasında çok uçurum var. Tüketici fiyatları 2023 Kasım ayında %62 oldu (2022 yıl sonu %64 idi.)  TL mevduat faiz oranı 2023 yıl sonunda %52’ye yükseldi (2022 yıl sonunda %24 idi) 2023 yılında deprem ve seçim kaynaklı yapılan harcamalar bütçede ciddi bir artışa neden oldu. 2023 yılı 11 aylık bütçe giderleri 5,2 trilyon TL’ye ulaştı. ( %102 artış.) Faiz giderleri ise 632 milyar TL oldu. (%116’lık artış.) Bütçenin bozulduğunu şuradan da anlayabiliriz 22 yılında 21 milyar TL olan açık 532 milyar TL yükseldi.

2024 yılında dünya genelinde seçimlerin konuşulacağı bir yıl olacak çünkü 50 ülkede 2 milyarın üstünde seçmenin katılacağı genel seçimler var. Bu seçimler dünya ekonomisinin %60’ını kapsadığı için herkesi ilgilendiren bir duruma dönüşüyor. ABD, Rusya, Hindistan, Endonezya, Meksika, Güney Afrika’da seçimler var. Ayrıca 27 Avrupa Birliği ülkesinde sandığa gidilecek ve burada aşırı sağcı politikalar ve seçmenler dikkat çekici durumdalar. Afrika kıtasında ise yeniden askeri darbelerin gündeme geldiği bir dönem yaşıyoruz. Trump Başkan gelirse savaşların bitmesi ve tekrar ticaretin daha fazla konuşulması gündeme gelecektir. Financial Times’ın tanınmış ekonomi yazarı Martin Wolf da Japonya’da katıldığı bir toplantıdaki 2024 yılına dair dikkat çeken açıklamaları ise; “Gelecek yıl ABD’de seçim var, her şey olabilir 2024’de, yeni bir savaş da çıkabilir, hatta nükleer savaş da çıkabilir, yeni bir pandemi de yaşanabilir, Avrupa Birliği’nin dağıldığını bile görebiliriz.” 

Yatırım yaparken her zaman riskler de vardır. Uluslararası olaylar piyasalarda dalgalanmalara neden olur. VIX Endeksi, hisse senedi piyasası oynaklığının bir ölçüsü olarak dünya çapında yaygın olarak kullanılmaktadır. Yatırımcıların piyasayla ilgili endişeleri varsa VIX yükselecektir. Yatırımcıların güveni arttığında ise VIX düşecektir. 20’nin üzerindeki bir VIX değeri genellikle “yüksek”, 12’nin altındaki bir VIX değeri “düşük” olarak kabul edilir. 30 seviyesinin üzerine çıkması piyasadaki risklerin arttığı anlamına gelirken, 60 seviyesinin üzerine çıkması ise piyasalarda oluşması muhtemel ciddi bir türbülansın habercisidir. Vix endeksinde görüldüğü üzere 2024 yılında beklenmeyen durumların olması muhtemeldir. Bu endekste ne zaman bu seviyelere gelse bir kriz patlak veriyor. Olabilecek ihtimalleri tartışmak yerine önlem almak her zaman avantajlı olur.

Diğer taraftan tabloda bazı enstrümanların değişimlerini görüyoruz. Gram bazında enstrümanlar hem ons hem de Dolar TL kaynaklı bir yükselişe neden olur. Euro TL dolardan daha fazla değerlenmesinin nedeni ise paritenin Euro lehine yükselmesinden kaynaklıdır. Borsa İstanbul’a baktığımızda ise TL bazında yükseliş olsa da dolar bazında değer kaybı yaşandığı bir gerçektir. Ocak ayında düzeltme hareketinin tamamlanmasını ve 8500 doğru ilk atağın gelmesini bekliyorum. Bu yıl ise hem TL hem de dolar bazında yeni rekorlar kırmasını bekliyorum. Son 20 yıla baktığımızda dolar bazında üst üste 2 yıl değer kaybı hiç yaşanmamıştır. Dolar tarafında ise seçime kadar kontrollü bir yükseliş 31 bandına kadar sonrasında ise Mayıs Haziran ayları gibi 36-37 bandına kadar hareketler görebiliriz. Gram altın ve ons altın tarafında da yılın 2.yarısında yeni zirveler görmemizi bekliyorum. Ons bazında 2350 $ seviyesi ve gram bazında da 2650 bandında olması muhtemeldir. Tabi ki bunlar yatırım tavsiyesi değildir. Yatırım tavsiyesi olabilmesi için sizlerin mevcut durumunu bilmek gerekiyor. 

Yeni yılın size, ailenize ve ülkemize sağlık, huzur, bereket ve mutluluk getirmesini diliyorum. Yeni yılda daha üretken olmalı, verimliliği artırmalı ve dolar bazlı kazançlarımız artırmalıyız. Masrafları kısamadığımız için satışları artırmalıyız. Ayrıca bu dönem verimliliklerin ön plana çıktığı dönem olacaktır. 

Saygılarımla…31.12.2023

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close