Covid19 hayatımızda birçok değişikliğe ve yeniliklere yol açmıştır. Yaşam alışkanlıklarımızdan, tüketim alışkanlıklarına ve ticaret şekillerinde değişikliklere yol açmıştır. Dünya ticaretinin en fazla daraldığı dönemler; I.Dünya Savaşında yaşanan ciddi satışlar ve insanların nakde dönem isteği hisse ve tahvillerin satışlarına neden olmuştur. Londra Borsası 4 ay, ABD Borsaları ise 5 ay kapalı kalmıştır. II. Dünya Savaşında sonra % 9 ile en fazla daralmanın olduğu dönem 2008 Küresel Krizinde yaşanmıştır. 2020 yılında yaşanan daralma yaklaşık %25 civarında olması öngörülmektedir. 

2021 yılında ise aşının bulunması ile ekonomilerin tekrardan eski haline gelmesi beklenilmektedir. Toparlanmalar olsa da kayıpların tekrar kazanılması zaman alacaktır. Türkiye 2001 yılından itibaren tam 29 çeyrek büyüme göstererek bir rekor kırmıştır fakat 2009 yılının ilk çeyreğinde yaşanan %13,8’lik küçülme ile de 1945’den sonra ilk defa bu kadar daralma yaşamıştır.  

Dünya Bankasının hazırlamış olduğu rapora göre 2020 yılındaki daralma 2008 Küresel Krizinin neredeyse iki katı kadar olmasını yönündedir. Ayrıca kişi başı GSYH’n da % 6,2 küçüleceği öngörülmektedir.

Grafik geçmiş yıllarda Dünya ekonomisinde yaşanan resesyonlar sonucunda oluşan ekonomik daralmaların GSYH ’ya etkileri görülmektedir.

Covid-19 salgını bize tedarik zincirinde yapılan yanlışları görmemizi sağladı. Ülkelerin üretimde birbirlerine ne kadar bağımlı olduklarını gün yüzüne çıkarttı. Özellikle Çin’in tedarik zincirindeki hayati önem sahip olması ve de orada yaşanan aksaklıkların Batı ülkelerinde üretimin tamamen durmasına neden oldu.

Japonya’da başlayarak son 30 yılda dünyaya yayılan üretimde “Just in time” anlayışı bu dönemde rekabet açısından sorunların olmasına neden oldu. Sıfır stok ile çalışma mantığı küresel sistemde tedarik zincirinde yaşanan sorunlardan dolayı olumsuz etkilenmiştir. Sadece ihracata yönelen ülkeler bu tarz salgın gibi durumda oldukça zorluklar yaşayacaklarını bize göstermiştir.

Gelecek yıllarda firma birleşmelerinin artacağı ve üretimlerin kendi ülkelerinde olması gibi konular daha fazla gündeme gelecektir. Ayrıca Çin gibi Batıya uzak olan yerler yerine farklı alternatif üretim alanları arayışları gündeme gelecektir. Jeopolitik konumumuzun doğru değerlendirme ve kullanmalıyız. Teknolojik ve nitelikli ürün üretimi konusunda çalışmalar yapmalıyız. Üretim maliyetlerinin azaltılması ve imalatta ithalata bağımlılığın azaltılması konularını ele almalıyız. Covid19 virüsü bitecek fakat hayat ve alışkanlıklar tekrar eskiye dönmeyecektir.

Saygılarımla…04.10.2020

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close