18.yüzyıldan beri emeğin bir üretim faktörü olmasıyla birlikte kadınlar belirli bir ücret karşılığında çalışma hayatına başlamıştır. Kadınlar toplumların gelişmesinde katkıları büyüktür. Kadınlar, insanlığın devamlılığını biyolojik olarak sağlayan eşsiz varlıklardır. Saygı, sevgi, şefkat ve şiddetsiz bir yaşam tarzı kadınlara özgüdür desek çok da haksız sayılmayız. Kadınların kıymetini sadece 8 Mart’ta ya da Anneler Gününde değil yılın her günü ve her anında bilmeliyiz.
Ülkemizin temelinde kadınların emekleri ve mücadeleleri mevcuttur. Kurtuluş savaşında verilen emekler, sergilene dik duruş ve pes etmeme göstergesi ile kazanılan mücadelenin haklı sebeplerindendir.
Ulu önder M. K. Atatürk’ün şu sözleri; Dünyada hiç bir milletin kadını, ‘Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim’ diyemez!” bu durumu çok net bir şekilde açıklamaktadır.
Kadınların toplumun her alanında giderek artarak yer aldıklarını görmek mutluluk vericidir. 2019 TÜİK verilerine göre; ülkemizde 15 yaş ve üzeri toplam nüfus 61 milyon 756 bin. Her zaman dile getirilen genç nüfusumuz söylemine güzel bir örnek olacak;
Erkek | Kadın | |
Nüfus 15 Yaş Üzeri | 30,511 | 31,245 |
İş Gücü | 21,935 | 10,805 |
İstihdam | 19,377 | 8,966 |
İstihdam Oranı | 63.5 | 28.7 |
İş Gücüne Katılma Oranı | 71.9 | 34.6 |
*Tuik Verileri |
Hep söylediğim bir söz var “Matematik size asla yalan söylemez”. Rakamlara baktığımızda istihdam oranı dikkat çekmektedir. 2000 yılında kadınların istihdamı %25 seviyelerindeydi bugün ise %34,6 olması bir nebze de olsa sevindiricidir. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran %42 seviyelerindedir. Ülkemizin daha iyi refah seviyesine ulaşması için kadın erkek demeden daha fazla çalışmalıyız.
Dünya Ticaret Örgütü’nün açıkladığı verilere göre kadınlar, kazandıklarının %90’ını ailelerine, eğitime, sağlığa ve topluma harcadıklarını görülmektedir. Bu veri bize kadının daha aktif görevler alması gerektiğini söylüyor çünkü kadınlar için aile ve çocuklar daha önce gelmektedir. Ülkemizin son dönemde en çok ihtiyacı olan birlik ve beraberlik günlerinde ihtiyacımız olan şey ise; nefret dilinden uzaklaşmak, ötekileştirme yapmamak ve kucaklayıcı bir anlayış kadınlarda erkeklere göre daha fazladır.
Kadınsız toplumların yarınları karanlıktır. Daha aydınlık bir gelecek için kadınlarımıza sahip çıkmalı ve onları toplumda daha fazla görev almaları için teşvik etmeliyiz. Kadına şiddetin olmadığı güzel günler görmek dileğiyle.
Başta biricik Annem olmak üzere tüm kadınlara sevgi ve saygılarımı iletiyor, günlerini kutluyorum.
Saygılarımla… 8.3.2020