Küresel piyasalarda bir sessizlik mevcut ki bu durum biraz da ticaret hacimlerinin azalmasından da kaynaklanıyor.Ek olarak Ticari savaşlar ve söylemler yerini sessizliğe bürümüş durumda.Tabi ki bu durum avantaj ve dezavantajları var.
Önümüze çıkan 4 durum bu fırtınanın nelere yol açacağı bize göstermektedir.
- Ticaret savaşları ve ek vergi durumları
- Çin ekonomisinin gerilemesi
- Brexit sonuçları
- Finansal sıkışma sonuçları
Cuma günü süresi dolacak ABD hükümetinin açık kalması konusunda ve de “Çin ile büyük bir anlaşma yapacağız” diyerek olumlu sinyaller vermeye çalışıyor Başkan Trump.Görünen o ki kutuplaşma ve zıtlaşma herkese zarar vermektedir.
Gelelim bu aşama da Çin de yaşanan durumlara ki ekonomi gerilemektedirler.
- 2017 yılında % 6,7’den
- 2018’de % 6,5’e
- 2019’da da % 6 düzeyine gerilemesi bekleniyor. Ancak birçok göstergeye göre yavaşlamanın resmî rakamlara göre daha fazla olacağı aşikardır.
Avrupa’yı bekleyen bir diğer önemli husus ise ; 29 Mart’ta AB’den ayrılık gerçekleşecek mi? 23 Haziran 2016’da yapılan ve % 72.2 katılım olduğu referandumda % 51.9 seçmenin kararıyla AB’den ayrılma kararı alanmıştı. 2,5 yıl geçmesi rağmen halen “nasıl” bir ayrılık olacağı konusunda bir mutabakat yapılamamıştır. Başbakan May’in revize edilmiş Brexit anlaşmasını 13-14 Şubat’a kadar parlamentoya sunması bekleniyor.
Avrupa sorun sadece Brexit ile bitmiyor ki ekonomi iyi sinyaller vermiyor. IMF de raporlarında revize yapıyor ; Euro Bölgesinin % 1.9 yerine % 1.6 büyüceğini açıklamıştır.( 21 Ocak 2019)
Ayrıca büyüme tahminlerini Almanya için % 1.9’dan % 1.3’e, İtalya için % 1.0’den % 0.6’ya revize etmiştir.Bütün bu olumsuzlukları desteklercesine Avrupa Komisyonu da Euro bölgesi için büyüme tahminini % 1.9’dan % 1.3’e revize etmiştir.
Aslında bütün bu sorunların temelinde yatan ve bunların sorun olarak karşımıza çıkma nedeni ise “Finansal Sıkışma”.
2018 yılı FED için parasal sıkılaştırma politikalarını içeriyordu ki 2019’un ise daha çok küresel likiditede daralma politikası izlemesi bekleniyor.Piyasadan çekilmesi öngörülen rakam ise 600 milyar $.
2008 küresel krizi atlatmak için ABD 200 yıllık tarihinde bastığı paranın dört katını basması aslında bizi bu günlere getirdi.
2017 Ekim ayında başlatılan para yakma (QT) operasyonunun amaçlı kademeli olarak piyasayı alıştırmaktı.2017 son çeyrek döneminde piyasadan her ay 10’ar milyar $ çekildi. 2018 ilk çeyreğinde ise aylık 20 milyar $, ikinci çeyrekte 30 milyar $, üçüncü çeyrekte ise 40 milyar $ yükseltildi. 2018 Ekim ayında ise 50 milyar $ oldu. Yapılan faiz artışı destekleri ve ABD Borsası büyük sorunlara yol açmadığı için 50 milyar $ çekilmeye devam edilmiştir.
Özetlemek gerekirse bol paraların olduğu günler maalesef bitti.Artık paraya ulaşmak hem kolay olmayacak hem de daha fazla maliyetli olacak.Ticaret savaşlarının da giderek arttığı bir ortamda borçlanarak büyümek imkansız hale gelmektedirler.Bizim gibi gelişmekte olan ve “Borçlanarak ve Tüketerek “ büyüyen ekonomiler için durum daha da zor olacaktır.Piyasada ki daralma herkesin gücü ölçüsünde olacak.Tavsiyem artık harcama değil tasarruf zamanı.
Saygılarımla…13.2.2019