Ülkenin gelişmesi, kalkınması, refah seviyesinin artması ve insanına yatırım yapabilmesi için katma değerli ürünler üretmelidir. Bunun yolu da Ar-Ge’den geçiyor. Bunun içinde eğitim, teknoloji, iş gücü ve yatırım faaliyetlerine de önem vermek gerekiyor. Bunları Ar-GE çalışmaları ile eş zamanlı yürütmeliyiz. Tek başına araştırma yapmak yeterli değildir. Yatırım, katma değerli ürünler sabır ve zaman gerektiriyor. Ülkelerin GSYH içindeki Ar-Ge payı da bizlere gelişmişlik açısından bir fikir veriyor.
TÜİK, 2021 yılı Ar-Ge istatistiklerini geçtiğimiz günlerde açıkladı. Türkiye, 2021’de Ar-Ge’ye toplam 9,12 milyar $ harcayarak, Ar-Ge harcamasının GSYH içindeki payını %1,08’den %1,13’e çıkarmıştır. Artış olması iyi gibi görünse de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere göre hala düşük seviyede olduğumuz görülüyor. OECD ülkelerinin ortalamasının %2,37 dikkate alındığında ülkemizin birçok üye ülkenin gerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Üzücü tarafı bazı şirketlerin bile ülkemizden daha fazla bu konularda harcama yaptığı bile görülüyor. Örneğin, Amazon 2021 yılında 56,05 milyar $ harcama yapmıştır. Ar-Ge harcamalarını artırarak ve çıktılarının doğru bir şekilde ticarileşmesini sağlayarak dünya ile rekabet gücümüzü artırmalıyız. Ar-Ge harcamaları içerisinde personel harcamaları %49,5 ile en büyük harcama kalemini oldu. Aslında burada insanın eğitilmesine önem verildiği görülüyor bu durum iyi bir nokta.
1950’ler ülkemiz ile aynı ekonomik göstergelere sahip olan Güney Kore’nin son 20 yıla baktığımızda ise Ar-Ge faaliyetlerinde artış ve bunun GSYH yansımaları çok net bir şekilde görülüyor. 2000’li yılların GSYH içindeki Ar-Ge payı %2,2 iken 2021’de bu rakam %4,8 çıkmıştır.
Tabloda ülkelerin Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki oranı yer almaktadır. Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları GSYH içindeki payı %1 seviyesindedir. GSYH içindeki payımızı artırmak için ilk önce GSYH artırmamız bunun için de katma değerli ürün üretimine önem vermemiz gerekmektedir. Bizden önde olan ülkelere baktığımızda doğru yatırımlar ve markalaşma ile öne çıktıkları aşikardır. Küresel rekabetin her geçen gün arttığı bir ortamda ülkelerin ve firmaların başarılarının temelinde Ar-Ge faaliyetleri ve bununla beraber gerçekleşen nitelikli ürünler öne çıkmaktadır. Ar-Ge çalışmaları neticesinde katma değeri yüksek, teknolojik ve farklık yaratan ihracatı destekleyen ürünler çıkartmalıyız. Bunların oluşumda da girişimcilik, eğitim, inovasyon, üniversite sanayi iş birliği, kamu destekleri, ulusal destekler ve fonlardan yararlanmanın artırılması gerekmektedir. Bunların kullanıldığı ekosistemlerin kamu tarafından desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekir. Özetle, daha çok çalışma ve üretmeliyiz. GSYH içinde ki Ar-Ge oranımızın %4 seviyesinde olduğu günleri en kısa zamanda görebilmek ümidiyle…
Saygılarımla…23.10.2022