Geçtiğimiz hafta açıklanan veriler ile 19 yıl sonra ilk defa cari fazla verdiğimizi görmekteyiz. 2001 krizinden sonra ilk defa verilen 1,7 milyar dolar cari fazlayı nasıl verdik sorusu sorulmaya başlandı.

2018 yılında Türkiye ekonomisi % 2,6 büyürken, GSYH’nın % 3,6 sı kadar yani 28,3 milyar cari açık vermiştir. 2019 yılında enerji ithalatında azalma olmuştur. Bunun sebeplerine bakmak gerekirse; ülkenin büyümesinin azalması, brent petrol varil fiyatlarında yaşanan düşüş ve tasarruflar olarak belirtebiliriz.

Ekonomik göstergeleri; cari denge; ihracat, turizm gelirleri gibi döviz gelirleri ile ithalat, turizm giderleri gibi döviz giderleri işlemler arasındaki dengeyi gösterir. Cari dengeyi 3 durumda ifade edebiliriz.

  • X < M —– Cari açık
  • X = M —– Cari işlemler hesabı denkliği
  • X > M —– Cari fazla

Finans hesabı ise; doğrudan yabancı yatırımlar, portföy yatırımları, türev yatırımları, diğer yatırımlar ve rezervleri kapsamaktadır. Cari açığın finansmanı finansman hesabı ile sağlanmaktadır. Doğrudan yatırımlar ile sağlanan finansmanlar uzun vadeli çözümlerdir. Bunun için güven, yapısal ve hukuksal reformlar, istikrar çok önemlidir.

Türkiye 2004 – 2006 ve 2010 – 2011 yıllarında cari açık ile büyüme gerçekleştirmiştir. 2004-2006 yıllarında doğrudan yabancı yatırımcı ile cari açık finanse edilmiştir. Bu durumda yabancı yatırımcı hızlı çıkışı olmuyor ve finansman açısından doğru bir tercih olmaktadır. Fakat 2010-2011 yıllarında ise sıcak para girişleri ile finansman sağlanmıştır. Borsa, fonlar ve hisse senetleri ile gerçekleşen bu durumda yatırımcı ülkeden çıkışı çok hızlı olmaktadır. Yani olumsuz bir durumda hemen sermaye çıkışları olmaktadır.

Türkiye’nin önünde iki seçenek var: (1) Yüksek büyüme ve yüksek cari açık. (2) Düşük büyüme ve düşük cari açık. Büyümeyi azaltarak cari açığı denetim altına almaktır.

Cari işlemler açığının nedenleri ülkelere göre değişmektedir. Türkiye’deki nedenlerini ise;

  • Enerjide Dışa Bağlılık,
  • Tasarruf miktarının az olması(Yurt İçi ),
  • İthalat Bağımlılığı (Üretim ve ihraçat)
  • Reel ve Nominal Kur Farkı,
  • Dış Ticaretin Etkisi,
  • Finansal Piyasaların Genişliği,
  • Sermaye Hareketliliği,
  • Ticarette Rekabetin artması.

Dışa bağımlılıkta önemli bir diğer konu ise enerjide ki bağımlılıktır. Enerji ihtiyacın yaklaşık 4’te 3’ü dışarıdan sağlanmaktadır. İthalatta ki enerji durumuna baktığımızda yaklaşık % 25 civarında olduğu ve cari açık hesaplanırken enerji dâhil edilmediği takdirde cari açık neredeyse kapanmaktadır. Türkiye bu bağlamda yenilebilir enerji kullanımını azaltarak ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmalıdır. Üretim yaparak, harcamalar azaltılarak ve tasarruf ile düzeltilebilir.

 Saygılarımla… 16.02.2020

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close