Geçtiğimiz yıl Mart ayında %19 yükseltilen para politikası faizi, 5 ay sabit tutuldu. Daha sonra Eylül ayında başlayan faiz indirimleri ile yeni bir sürece girmiş olduk. Alınan yanlış politikalara bir yenisi daha eklendi. Tabi ki öngörülemeyen, uluslararası piyasalarla uyumlu olmayan ve beklentileri karşılamayan kararların sonuçları negatif olur. Metinden bir bölüme bakarsak;

“Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir.”

Aslında açıklanan metne baktığımızda küresel gelişmelerden haberdar olunduğu, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların olumsuz etkilerini gördükleri belirtmelerine rağmen yanlışta ısrar etmeyi tercih ettiler. Risklerin arttığını göre göre de farklı kararlar alınması gerçekten bir akıl tutulmasıdır. Tabi ki burada başka bir hazırlık sürecinin olduğunu düşünüyorum. 

Yatırımlar kısmına baktığımızda ise; yurtdışına giden yatırımlar gelen yatırımlardan fazla oldu. Yatırım çekmemiz gerektiği yerde yatırımların kaçtığını görüyoruz. 2022 yılı ilk yarısında yurtiçi yerleşiklerin yurtdışına yatırımları ise 2,36 milyar $ olur iken, doğrudan sermaye yatırımları yurtdışında yerleşiklerin yatırımları 1,89 milyar $ oldu. Yurtdışına giden yatırımların dışarıdan gelen yatırımlara oranı %125 yükseldi. (2021 yılı aynı döneminde %67 idi.) Bir diğer üzücü nokta ise sermaye girişlerinin büyük bir kısmı konut satışından geliyor. 2022 yılı ilk yarısında gayrimenkul satışından 3,85 milyar $ elde edilirken 2021 yılı aynı döneminde 2,22 milyar $ idi.

Bu gelişmeler haricinde krediye ulaşımı kolaylaştırmak için bazı adımlar atıldı. Faizi %22,85 aşan kredilerde %20 ve faizi %29,38 aşan kredilerde ise %90 kadar menkul kıymet tesis edilecek. Bu değişiklikler ile ticari kredilerin %30 aşması zorlaştırılmış oldu. (Referans faizi 16,32 bunun 1,4 ve 1,8 katı belirlenmiştir.) Hedef büyük şirketlerin kredileri çünkü KOBİ ve bireyseller hariç tutulmuş. Yıl sonuna kadar geçerli olan bu koşullar kredilere üst sınır getirmiş oldu. Faiz indirimleriyle sürekli artış gösteren bankaların faiz gelirlerinin azalması hedeflenmiştir. Aslında bu kadar dolambaçlı işlere gerek yok yapılması gerekenleri doğru şekilde yapsaydık hiç bunları konuşmuyor olurduk. 

Piyasalara baktığımızda ise kurda hafif bir yükseliş gördük. Bunun nedeni de zaten politika faizi önemsizleştirilmişti. Kurda yaşanacak artışlar KKM yükünü daha da artıracak. (Ocak-Mayıs dönemi KKM’den dolayı Hazineye binen yük 60,6 milyar TL) Faiz indirimi beklemiyordum. Aksine yükselişler öncesi turizm gelirleriyle beraber bu ay içinde kurda biraz geri çekilme bekliyordum fakat bu beklenmeyen indirim sonrasında düşüncelerim değişti. Kurda hafif yükselişler devam edecektir ve daha önce de belirttiğim üzere 21 seviyelerine doğru hareketler başlamıştır. (Kendi kişisel beklentimdir, yatırım tavsiyesi içermez.) Bereketli, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir hafta dilerim.

Saygılarımla…21.8.2022

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close