Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bu haftaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini %46 sabit bırakarak piyasalarda “erken gevşeme” beklentilerine son verdi. Bu karar, piyasa katılımcıları ve ekonomistler tarafından büyük ölçüde bekleniyordu, ancak arka planda devam eden tartışmalar, ekonomi politikalarının geleceği hakkında soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Bu karar, önceki aylardaki agresif artış sürecinin tamamlandığını ancak enflasyon risklerinin sürdüğünü gösteriyor. Peki bu karar ne anlama geliyor? Enflasyonla mücadelede neredeyiz ve önümüzdeki dönemde ne gibi senaryolar bizi bekliyor?
Karar metninde enflasyonun ana eğiliminin Mayıs ayında gerilediği ifade edilirken öncü verilerin ana eğilimdeki düşüşün Haziran ayında da sürdüğüne işaret ettiği belirtildi.
TCMB’nin faiz artışına ara vermesinin temel gerekçeleri şunlar olabilir:
- Enflasyonun Yavaşlama İşaretleri: Son aylarda enflasyondaki sert yükselişin bir miktar yavaşladığına dair beklentiler, faiz artışlarına olan ihtiyaç azaltmış olabilir.
- Kur Oynaklığının Kontrol Altına Alınması: Döviz kurlarındaki dalgalanmanın nispeten stabilize olması, faiz artışı baskısını hafifletti.
- Büyüme-Endişe Dengesi: Yüksek faizin reel sektör üzerindeki olumsuz etkileri, politika yapıcıları tedbirli davranmaya itiyor.
Ancak, enflasyon henüz hedeflenen seviyelere çekilemedi. Haziran ayı enflasyon verileri ve dış piyasalardaki gelişmeler (özellikle FED’in politikaları), TCMB’nin önümüzdeki aylardaki hamlelerini belirleyecek. Ayrıca savaş nedeniyle enerji fiyatlarında yaşanan. Artışlar enflasyonu olumsuz etkileyecektir.
- Enflasyon Verileri Belirleyici Olacak: Önümüzdeki aylarda enflasyonun seyri, TCMB’nin yeniden faiz artırımına gidip gitmeyeceğini gösterecek.
- FED ve Küresel Piyasaların Etkisi: ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimleri gecikirse, TCMB’nin de politika faizini uzun süre yüksek tutması gerekebilir.
- Maliye Politikası ile Uyum Önemli: Faiz kararlarının etkili olabilmesi için mali disiplin ve enflasyonla mücadelede bütüncül politikalar şart.
Fed Haziran ayı toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %4,25-4,50 aralığında tuttu. Üst üste 4 toplantıda faiz kararı sabit bırakılmış oldu. Belirsizlik hala devam ettiği vurgulandı. İşsizlik oranının düşük kalması ve işgücü piyasasının sağlam olmaya devam etti. Fed 2025 için büyüme tahminini %1,4’e düşürdü (Önceki %1,7) ve Enflasyon beklentisi ise %3’e yükseltildi. (Önceki %2,7) Enflasyon tahminleri bu yıl için %3’e yükseltildi. (Önceki %2,7) Bu gelişmeler hala risklerin devam ettiğini ve enerji kaynaklı enflasyonun olumsuz etkileneceğini gösteriyor. Bütün bu gelişmelere rağmen yıl sonuna kadar 2 faiz indirim öngörüsü korundu.
Sonuç: Ekonomi Politikalarında Denge Zamanı
Merkez Bankası’nın faiz kararı, ekonomideki kırılgan dengeleri koruma çabasının bir yansıması. Enflasyonla mücadelede “istikrar” vurgusu öne çıkarken, büyüme ve istihdam kaygıları da göz ardı edilmiyor. Önümüzdeki dönemde veriye dayalı politika yönetimi ve küresel gelişmelere uyum kritik hale gelecek.
Yatırımcılar ve tüketiciler için tavsiye:
✔ Kısa vadeli spekülatif hamlelerden kaçının.
✔ Enflasyona endeksli yatırım araçlarını (döviz, emtia, hisse senetleri) dengeli şekilde değerlendirin.
✔ TCMB’nin önümüzdeki açıklamalarını ve enflasyon verilerini yakından takip edin.
Unutmayalım: Ekonomi dinamik bir süreç. Kararların etkisini görmek için sabırlı olmak gerekiyor.
“TCMB faizi %46’da sabit bıraktı! Peki enflasyonla mücadelede bu karar yeterli mi? Küresel dalgalanmalar Türkiye’yi nasıl etkileyecek? Detaylı analizimiz 👇 #TCMB #Ekonomi #Enflasyon”
Saygılarımla…22.6.25