Geçtiğimiz hafta global borsalarda risklerden kaynaklı ciddi satışlar meydana geldi. Savaş risklerinin artması, Japonya’nın uzun yıllar sonra faiz artışına gitmesi, Trump kesin kazanması ihtimalinin azalması ve belirsizliklerin artması etkili olmuştur. Tarım dışı istihdamın beklenti altında gelmesi ve işsizliğin artması da tetikleyen unsurlardandır.
Japonya Merkez Bankası’nın hafta başındaki beklenmeyen bir şekilde yıllar sonra faiz arışına gitmesi piyasaları etkiledi. Borcu en fazla olan ülkelerden birisi olması ve insanların faizin sıfır olmasından kaynaklı carry trade yapması riskleri artırmıştır. Yani Japonya’dan ucuza borçlanıp bu parayı farklı ülkelerde borsa, tahvil ve faizlerde değerlendirilmiştir. Yapılan faiz artışı ile bu paralar tekrar ülkeye geri gelmektedir. Toplu çıkışlar genelde panik havası yaratmaktadır. Nikkei Endeksi 2016’dan bu yana en kötü tek günlük düşüşünü yaşadı.
Geçtiğimiz yazılarımda belirtmiştim yılın ikinci yarısında beklenmeyen olaylar olabileceği yönündeydi çünkü VIX endeksi (korku endeksi) yükselerek yılbaşından bugüne kadarki ortalamasının iki katına çıktı. 2023 yılı Mart ayında ABD’de yaşanan bölgesel bankacılık krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Ayrıca farklı datalar geçmiş dönem kriz eşik seviyelerine geldiğini de görmekteyiz.
Ekonomik yavaşlamaya ilişkin endişeleri, resesyon riskleri ve belirsizliklerin artması ve jeopolitik risklerin devam etmesi tedirginlikleri beraberinde getiriyor. Burada petrol fiyatlarının yükselmemesi diğer risklerin ağır bastığını gösteriyor. Burada ABD tarafında artan işsizlik ve siparişlerin yavaşlaması bu fiyatlamanın resesyon ile ilgili olduğunu gösteriyor. FED faiz artışlarında geç kalması ve enflasyonu körüklemesi gibi şimdi de doğru zamanda yapılmayacak indirimler stagflasyona bizi götürebilir. SP500 tarafına baktığımızda 2020 benzer bir görüntü mevcut. Grafikte belirttiğim gibi sarı kısım gibi hareket etmesi muhtemeldir. Satış baskılarının devam etmesini bekliyorum. Riskler bitmediği gibi yeni risklerin ortaya çıkması bu durumu etkileyecektir. ABD seçimleri netleşmeden belirsizlikler azalmayacaktır.
FED temmuz ayında politika faizini %5,25-5,50 aralığında sabit tuttu. Fed, enflasyondaki gevşeme ve işgücü piyasasındaki soğuma ile borçlanma maliyetlerini düşürmeye yakın oldukları sinyalini verdi. Powell, Eylül toplantısı için önceden alınmış bir karar olmadığını ancak faizleri düşürme noktasına yaklaştıklarını söyledi. Enflasyonun hedefin biraz üzerinde olduğunu ve faiz indirimi için enflasyonun düştüğüne dair daha fazla güven gerektiğini ifade etti. Powell, “Para politikasında sıkı duruş sürüyor. Ekonomide sert iniş riski oldukça düşük. Ekonominin nasıl gelişeceğine bağlı olarak, sıfır indirimden birkaç faiz indirimine kadar senaryoları hayal edebiliyorum” dedi.
Merkez Bankası rezervlerinde toplam rezervler, 26 Temmuz haftasında 148 milyar $ oldu. KKM’de ise düşüş hızında azalma olmasına rağmen 26 Temmuz haftasında kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 1 trilyon 832 milyar TL’ye geriledi. Dolar TL hafif yükselişlerin başladığını ve yılın son çeyreğinde bu yükselin devam ederek 38 bandına çıkmasını bekliyorum. Gram altın tarafında ons bazında geri çekilmelerden dolayı kısmı geri çekilme olsa da gram bazında 3 bin TL görmesi muhtemeldir. Yılın geri kalanı zorlaşarak ve piyasanın daha fazla sıkıştığını görerek devam edeceğiz. Faizlerin indirilecek olmasına rağmen finansman sıkıntısı maalesef devam edecektir.
Saygılarımla…7.8.24