Merkez Bankaları (MB) ülke paraların yanında uluslararası rezerv para birimleri ve altın rezervleri bulundururlar. Bu rezervler; ekonomik krizlerde kullanılabilir, iç ve dış borçlanmaları, yut dışı ani şoklarına karşı likidite sağlama gibi faaliyetler için kullanılır. Bu rezervler hem iç piyasaya hem de dışarıdan gelecek yatırımcılara da ülkenin ekonomik durumu hakkında bilgi verir. Son günlerde Doların Türk Lirası karşısında değer kazanması ve herkesin Merkez Bankasından bir müdahale beklediği günleri yaşıyoruz. Aslında burada yapılabilecekler belli çok farklı bir şeyler beklemek de çok doğru değil.

Döviz rezervleri geçen hafta 79 milyon dolar azalarak 46,6 milyar dolara geriledi. Aynı zamanda 2020 yılı içinde Borsadan 4,33 milyar dolarlık yabancı yatırımcı çıkışı oldu. Hane halkı döviz mevduatı ise 219,5 milyar dolara ulaştı.  Döviz ve altın alışverişlerine getirilen vergiler çok da işe yaramamış görünüyor. Geçtiğimiz hafta da dövizi bankadan çekerken de vergi ödeneceği (Binde 3) gündeme bomba gibi düştü bu durumlar hem yerli hem de yabancı yatırımcı için güvensiz bir ortama neden olmaktadır.

Uzunca zamandır yazdığım ve yazmaktan da sıkılmadığım bir konu ise borçlanarak ve inşaata dayalı büyüme modelinin yerine kalıcı bir program geliştirmeliyiz. Her ekonomik sıkışıklıkta insanların biraz daha borçlanarak kredi almalı ile piyasayı hareketlendirmek artık sonuç vermemektedir. Kurda ve enflasyonda daha iyimser tablo görmek için aynı şeyleri tekrarlamaktan vazgeçmeliyiz.

Saygılarımla…16.8.2020

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close