Değişen dünya düzeni nedeniyle beklentiler ve istekler farklılık göstermektedir. Uzun vadeli kullanımlar değil kısa vadeli kullanımlar tercih sebebidir çünkü internet sayesinde her şeye çok hızlı ulaşılabilmektedir. Küresel sermaye de hızla yer ve yatırımlarını değiştirmektedir. Küresel yaşanan kriz nedeniyle piyasalar olumsuz bir hava nedeniyle gelişmekte olan ülkelere sermaye girişleri yaşanmaktadır.
Yatırımcılar için; siyasi istikrar, hukuk düzeni, teşvikler ve güven en önemli konulardır. Ülkemiz gibi kronik cari açlık sorunu olan ülkeler için yoğun sermaye girişleri cari açığın finansmanı kolaylaştıracaktır. Aslında cari açık için en sağlıklı yol doğrudan yatırımları arttırmaktır. Yatırımcıların ilgisinin istihdam ve işsizlik açısından da olumlu yansımaları olacaktır. Üretime dayalı sanayileşmenin teşvik edildiği ve hizmet sektöründe ise sınırlandırılmaların olması gerekmektedir ki cari açık sürdürülebilir olsun. Yabancı yatırımcıların aradığı diğer bir kriter ise nitelikli işçilerdir. Ayrıca nitelikli işçiler için de iyi yatırımcıların gelmesi ülkede kalmalarını sağlamaktadır. Meslek liselerinin önemi artmaktadır. Meslek liseleri için ciddi reformlara ihtiyaç vardır. TOBB ETU’ de uygulanan teori ve pratiğin iç içe olması uygulaması daha da yaygınlaştırılmalıdır. Ayrıca Start –up’ların geliştirilmesi yönünde son dönemlerde yaşanan gelişimleri devam ettirmeliyiz.
2020 yılında gerçekleşmesi artık kesinleşen Brexit sonrası Avrupa birliğinde ki yükü artacak olan Almanya şimdiden farklı çareler aramaya başlamıştır. Geçen hafta içinde Almanya Başbakanı Merkel’in nitelikli işçi konusunda yaptığı açıklamalar konunun ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Başbakan Merkel “Almanya’nın nitelikli elemanlar için diğer ülkelere kıyasla daha çekici koşullar sunması gerekir. Almanya’da çok sayıda şirketin nitelikli işçi bulmada sorun yaşadığını ifade ederek, bu sorunun çözülememesi durumunda bazı şirketlerin ülkeden ayrılabileceğini söyledi.” Almanya ekonomisi büyüme ve istihdamdaki rekorlarına rağmen, nitelikli işçi ve işe uygun eleman konusuna çözüm bulakta zorlanıyor. Yaklaşık olarak 1,3 milyon işe uygun eleman bulunamamaktadır. Almanya ekonomisi nitelikli işçi bulamadığı için yıllık yaklaşık 30 milyar Euro kaybı olmaktadır. Amaç, profesyonel çalışanların Almanya’dan ayrılmasını önlemek ve yatırımcıları çekebilmek için bir neden daha sunabilmektir. Yıllardır üretimin merkezi olan ve birçok markası ile dünya ekonomine damga vuran Almanya bu konuya ne kadar önem veriyorsa bizim daha fazla önem vermemiz gerekmektedir. Çalışanlara da iş ahlakını kazandırmamız gerekmektedir. Üretimi ve kullandığı malzemeleri ya da yaptığı işe milli servet gözüyle bakmasını sağlamalıyız.
Sanayiye önem vermeliyiz, sanayicinin sorunlarını anlamalıyız. Üretmeden büyümenin olmayacağını artık anlamalıyız. Üreticiyi destekleyici çalışmalar ve kalıcı reformlar sunmalıyız. Organize sanayi bölgesi yatırımcılarına daha ucuz yerler vermeli, istihdam desteklerini artırmalıyız. Toplu ulaşım araçlarının sanayi bölgesine sunulması gerekir. Sanayi bölgelerinin altyapı ve telekomünikasyon yapılarının düzeltilmesi gerekir.
Kaynak: TCMB verileri kullanılarak yazar tarafından hazırlanmıştır.
Grafikte 2008-2018 yılları arasında ülkemize yapılan doğrudan yatırımları görmekteyiz. Doğrudan yatırımlar uzun dönemli yatırımlardır ve cari açığın finansmanına yardımcı olmaktadır. İşsilik ve yeni teknolojileri öğrenmemize katkı sağlamaktadır.
Aslında yapılması gerekenler çok da zor şeyler değiller ama ülke olarak şuan hiç kimse fedakârlık yapmak istemediğini görüyorum. Ülke olarak belki biraz sıkıntı çekeceğiz fakat gelecek yıllarımızı kurtarmış olacağız. Yapılacaklar buraya yazmak yetmez aslında bunlar kendi içlerinde detaylı planlanması gerekmektedir. Gelişen rekabet koşullarına ayak uyduracak ürünleri üretmek, kamu israfını azaltmak, inşaata dayalı sistemden vazgeçmek, yapay zekâya önem vermek, verilerin analizine inanmak, tasarrufa başlamak, dış politikada keskin kararlar almamak, tüketime özendirmemek, para politikalarına ve merkez bankası bağımsızlığına önem vermek.
Saygılarımla…22.12.2019