Geçen hafta Merkez Bankasının(MB) 200 baz puanlık faiz indirimi sonrası kurların tekrardan yükselerek yeni zirveler gördü. Piyasa beklentilerinin (50 baz puan) üzerinde gerçekleşen bu faiz indirimini anlamakta ve yorumlamakta güçlük çekmekteyim. Bilimden uzak, piyasa gereklilikleriyle örtüşmeyen ve dünyadaki diğer MB aksine alınan yanlış kararın çok da yorumlanacak bir tarafı maalesef kalmamıştır. Faizlerin yüksek olmasının bana ya da piyasaya bir faydası tabi ki yok ama her şeyin doğru bir zamanı ve yöntemi vardır aksi halde yarın daha fazla faiz artışı yapmak zorunda kalacağız. Geçmişte aynı hataları yaptık ama görünüyor ki hala ders almıyoruz. Son 2 ayda yapılan yanlış kararlar neticesinde 8,60’lardan 9,60 kadar kurda bir yükselme meydana gelmiştir. Eylül ve Ekim toplantılarında yapılan 300 baz puanlık faiz indirimin bize yansıması yaklaşık %11 fakirleşmemize neden oldu. Yanlış kararların cezasını hep birlikte çekmekteyiz ve paramızın değeri azalmasıyla beraber alım gücümüz düşmektedir. 

Neden faizleri indiriyoruz o zaman? Faizleri insin ve piyasaya olumlu yansısın diye ve de faizler indirince enflasyonun da ineceğine inandıkları için. Bilim ve piyasa gerçekleri bunun böyle olmayacağını acı bir şekilde yüzümüze vurmakta ve her geçen gün fakirleşmekteyiz. Son dönemde FED’in bile enflasyonun geçici olmadığını kabul ettiği, enerji krizlerinin yaşandığı ve tedarik zincirindeki bozulmaların da etkisiyle enflasyonu daha ciddi hissetmekteyiz. Düşen faizin vatandaşa bir yansıma oluyor mu tabi ki hayır. 

Para Politikası Kurulu toplantı tutanaklarında ki açıklamaya baktığımızda ise; ”Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede politika faizi 200 baz puan indirilerek yüzde 16 olarak belirlenmiştir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır.” Özetlemek gerekirse elimizde olmayan nedenlerden dolayı enflasyon yüksek diyor yani dünyadaki yaşanan sorunların farkında oldukları ama ona uygun hareket etmedikleri de üzücü bir konu. Diğer MB baktığımızda Yeni Zelanda 7 sene sonra ilk kez faizlerini artırdı, Rusya ve Brezilya yaklaşık 5 aydır kademeli olarak faiz artışı yapıyor, Meksika faiz artışı yaptı ve İngiltere 2021 yılında faiz artışı yapılabileceğinin sinyalini verdi. 

Son olarak cuma akşamı ABD gelen Halkbank davasına yapılan itirazın reddedilmesi, FATF (Kara paranın aklanması ve Terörün finansmanın önlenmesi) listesinde Gri listeye alınmamız ve de 10 tane Büyükelçinin “Persona non grata” (İstenmeyen adam) ilan edilmesinin talimatını vermesiyle beraber yeni haftada kurda yukarı yönlü hareketler devam edecek gibi görünüyor. Dolar TL hakkında artık yorum yapabilmekten çıkmıştır çünkü teknik olarak incelenebilecek bir durum kalmamıştır. Ön gülebilen, şeffaf, bilime dayalı ve liyakatli kişilerin doğru kararlar aldığı günler dileğiyle…

Saygılarımla…24.10.21

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close