Ülkeler ve bölgeler dönem dönem inişler ve çıkışlar yaşarlar. Tarih boyunca da bu durum böyledir. Kıtlık ya da bereket olduğu dönemler oldukça fazladır. Gelişen teknoloji ve globalleşen dünyada artık herkes biribirinden etkilenmektedir. Globalleşme ile artık tüm dünya aynı anda kıtlık ve bolluk gücü ölçüsünde yaşamaktadır. Hz.Yusuf suresinde de bahsedildiği üzere 7 yıl kıtlıktan sonra 7 yıl bolluktan bahsedilir ya da tam tersi olacağı belirtilir. Ek olarak 7 rakamının ayrıca bir sırrı olduğu belirtilir ki 7 Gezegen, 7 Kıta, Haftanın 7 gün olması gibi.

Yakın tarihe biraz bakmak gerekirse;

  • 1974-81 yılları arasında petrol krizleri ve İsrail-Arap savaşları sonrasında ise
  • 1982-89 yılları arasına ise “kaybolmuş on yıl” diye zikrediliyor.
  • 1989-96 yılları arasında sermaye akımlarının kayması ile sağlanan büyümeler
  • 1997-2004 yılları arasında ise krizler
  • 2004-11 yılları arasında ise gelişen ve büyüyen ekonomiler.
  • 2011-18 yılları arasında ise küresel krizler ki bunlar tüm dünya da daha fazla hissedilmiştir.

Aslında burada tarihler bire bir tutmuyor gibi görünmektedir ama bizim ülkemiz açısından incelemek gerekirse ;

1994 krizi- 2001 krizi-2008 krizi-2015 krizi sonuçları ya da nedenleri incelenirse 7 yıla denk geldiği aşikardır. Grafikte 2002-18 yılları arasında büyüme rakamları verilmiştir. Büyüme olurken kazandıklarımızı doğru yatırımlara kullanırsak daha sonra yaşayacağımız kıtlık döneminde daha az sıkıntı çekeriz.

Grafik ve geçmişte yaşanan olaylara bakarsak önümüzde ki bir kaç yıl büyüme olması beklense de ciddi anlamda bir şey ifade etmeyeceği aşikardır. Bu durumda daha fazla teknolojik yatırımlar, sanayileşme, üretim kapasitesi ve verimliliği artırma üzerine çalışmalar yapmamız gerekmektedir aksi takdirde dünya da yaşanan gelişmeler bizleri her zaman daha fazla etileyeceğini üzülerek belirtmek gerekir. Son baharda savrulan bir yaprak gibi her rüzgardan etkileniriz.

Saygılarımla… 12.4.19

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close