Gelişmişlik seviyemizin artması, refah seviyesinin yükselmesi ve de kişi başı düşen milli gelirin artması için katma değerli ürünler üretmeliyiz. Katma değerli ürünler üretebilmek için de eğitim, teknoloji, iş gücü ve Ar-Ge faaliyetlerine önem vermeliyiz. TÜİK, 2019 yılı Ar-Ge istatistiklerini geçtiğimiz günlerde açıkladı. Türkiye, 2019’da Ar-Ge’ye toplam 8,1 milyar dolar harcayarak, Ar-Ge harcamasının GSYH içindeki payını %0,8’den %1,06’ya çıkarmıştır. Artış oranın çok iyi gibi görünse de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere göre hala düşük seviyede olduğumuz görülmektedir. OECD ülkelerinin ortalamasının % 2,4 dikkate alındığında ülkemizin birçok üye ülkenin gerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Ar-Ge harcamalarını artırarak ve çıktılarının doğru bir şekilde ticarileşmesini sağlayarak dünya ile rekabet gücümüzü artırmalıyız.
Dünyada, Amazon 23 milyar dolar harcama ile Ar-Ge’ye en fazla kaynak ayıran şirketlerdendir. Volkswagen 16 milyar dolar, Roche 11 milyar dolar harcıma yapıyor. Ar-Ge harcamaların teknoloji ve sağlık firmalarının ön plana çıktığını görebiliriz. Ülkemizin 8 milyar dolarlık Ar-Ge harcaması ise yetersiz olduğunu fakat kısıtlı kaynakları da göz önünde bulundurduğumuzda bizim girdilerimizin çıktıya dönüşme oranını artırmamız gerekmektedir. Harcamalarımızı hem zaman hem kaynak açısından çok verimli kullanmalıyız ki rekabet gücümüz artsın. Ülkemizde ise Ar-Ge 2019 yılında en fazla Ar-Ge harcaması yapan şirket, 3 milyar 14 milyon lira TUSAŞ oldu.
Ar-Ge yatırımlarının dünya üzerindeki dağılımına baktığımızda; Amerika, Avrupa ve Japonya’nın toplam yatırımların %85 karşıladığı görülmektedir. Ar-Ge’nin en yoğun yapıldığı sektörler ise; teknoloji, yazılım, savunma sanayi, ilaç, biyoteknoloji, otomotiv ve elektrik-elektronik ekipmanlar olarak öne çıkmaktadır.
1950’ler ülkemiz ile aynı ekonomik göstergelere sahip olan Güney Kore’nin son 20 yıla baktığımızda ise Ar-Ge faaliyetlerinde artış ve bunun GSYH yansımaları çok net bir şekilde görülmektedir. 2000’li yılların GSYH içindeki Ar-Ge payı % 2,2 iken 2019’de bu rakam % 4,5 çıkmıştır. Bu süre zarfında ise GSYH’si 562 milyar dolardan 1,53 trilyon dolara çıkmıştır.
Tabloda ülkelerin Ar-Ge harcamalarının GSYH oranı yer almaktadır. Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları GSYH içindeki payı % 1 seviyesindedir. GSYH içindeki payımızı artırmak için ilk önce GSYH artırmamız bunun için de katma değerli ürün üretimine önem vermemiz gerekmektedir. Bizden önde olan ülkelere baktığımızda hem yatırımları daha fazla hem de markalaşmalarının daha fazla olduğu görülmektedir. Küresel rekabetin her geçen gün arttığı bir ortamda ülkelerin ve firmaların başarılarının temelinde Ar-Ge faaliyetleri ve bununla beraber gerçekleşen nitelikli ürünler öne çıkmaktadır. Ar-Ge çalışmaları neticesinde katma değeri yüksek, teknolojik ve farklık yaratan ihracatı destekleyen ürünler çıkartmalıyız. Bunların oluşumda da; girişimcilik, eğitim, inovasyon, üniversite sanayi iş birliği, kamu destekleri, ulusal destekler ve fonlardan yararlanmanın artırılması gerekmektedir. Bunların kullanıldığı ekosistemlerin kamu tarafından desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerekir. Özetle, daha çok çalışma ve üretmeliyiz. GSYH içinde ki Ar-Ge oranımızın % 4 seviyesinde olduğu günleri en kısa zamanda görebilmek ümidiyle…
Üzerimde emeği geçen tüm öğretmenlerimin gününü kutlarım.
Saygılarımla…22.11.2020