18.yüzyıldan beri emeğin bir üretim faktörü olmasıyla birlikte kadınlar da çalışma hayatında yer almaya başlamıştır. Kadınlar toplumların gelişiminde ve değişiminde büyük role sahiptirler. Kadınlar, insanlığın devamlılığını biyolojik olarak sağlayan eşsiz varlıklardır. Saygı, sevgi ve şefkat gibi kavramların kadınlarda daha fazla anlam ifade ettiğini söylesek haksız da sayılmayız. 

Ülkemizin temelinde kadınların emekleri ve mücadeleleri mevcuttur. Kurtuluş savaşında verilen emekler, sergilene dik duruş ve pes etmeme göstergesi ile kazanılan mücadelenin haklı sebeplerindendir.

Ulu önder M. K. Atatürk’ün şu sözleri; Dünyada hiçbir milletin kadını, ‘Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim’ diyemez!” bu durumu çok net bir şekilde açıklamaktadır.

Kadınların her geçen gün toplumda daha fazla yer aldıklarını görmek aydınlık yarınlar için umut verici. Bu durumu verilerle incelemek gerekirse; 

  • TUİK verilerine göre, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı %45,7. Kadınların iş gücüne katılım oranı %34,4 olup, istihdam oranı ise %28,7 olduğunu görüyoruz. İşsizlik oranının ise %16,5’tir. Çalışma hayatında kalma süresi, 15 ve daha yukarı yaştaki kadınlarda 2019 yılında 19,1 yıl olmuştur. (2013 yılında 16,7 yıldı.) Ülkemizin daha iyi refah seviyesine ulaşması için kadın erkek demeden daha fazla çalışmalıyız.
  • Önemli bir diğer nokta ise eğitim alanında yaşanan gelişmelerdir. En az bir eğitim düzeyini tamamlayan kadınların oranı her geçen gün artmaktadır. En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki bireylerin toplam nüfus içindeki oranı, 2008 yılında %81,1 iken 2019 yılında %91,0 oldu. En az bir eğitim düzeyini tamamlayanların oranı cinsiyete göre incelendiğinde; 2008 yılında, kadınlarda %72,6, erkeklerde %89,8 olan bu oran, 2019 yılında sırasıyla %85,7 ve %96,4 oldu.
  • Dışişleri Bakanlığı verilerine göre; kadın büyükelçi oranı 2007 yılında %9,4 iken bu oran 2020 yılında %25,0 oldu. 
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi verilerine göre; 2020 yılında 584 milletvekili içerisinde kadın milletvekili sayısının 101. Meclise giren kadın milletvekili oranı 2020 yılında %17,3 oldu. (2007 yılında %9,1)
  • E-ticaret kullanım oranına baktığımızda ise kadınların satın alma oranın %32,7 olduğu görülmektedir. 
  • 2020 yılında yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hisseden kadınların oranı %27,3. Burada toplum ve kadınlarımız açısından olumlu gelişmeleri vermeye çalıştım bu yüzden cinayetler ve şiddet rakamlarını vermek istemedim. Umarım bu tarz olumsuz olayların azaldığı ve bir gün bittiğini görebiliriz. 

Dünya Ticaret Örgütü’nün açıkladığı verilere göre kadınlar, kazandıklarının %90’ını ailelerine, eğitime, sağlığa ve topluma harcadıklarını görülmektedir. Bu veri bize kadının daha aktif görevler alması gerektiğini söylüyor çünkü kadınlar için aile ve çocuklar daha önce gelmektedir.  Ülkemizin son dönemde en çok ihtiyacı olan birlik ve beraberlik günlerinde ihtiyacımız olan şey ise; nefret dilinden uzaklaşmak, ötekileştirme yapmamak ve kucaklayıcı bir anlayış kadınlarda erkeklere göre daha fazladır.

Kadınsız toplumların yarınları karanlıktır. Daha aydınlık bir gelecek için kadınlarımıza sahip çıkmalı ve onları toplumda daha fazla görev almaları için teşvik etmeliyiz. Kadınların kıymetini sadece 8 Mart’ta ya da Anneler Gününde değil yılın her günü ve her anında bilmeliyiz. Başta biricik Annem olmak üzere tüm kadınlara sevgi ve saygılarımı iletiyor, günlerini kutluyorum.

Saygılarımla… 14.3.2020

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close