Emtia, ticarete konu olan altın, gümüş, petrol, doğal gaz, bakır, alüminyum, nikel, pamuk, mısır, buğday, soya fasulyesi, şeker, kakao ve kahve gibi ürünlerin tamamına verilen isimdir. Bu ürünlerin fiyatlarında son dönemde ciddi hareketler yaşanmaktadır. Emtia süper döngüsü (Commodity Super Cycle-CRB) ise bu ürünlerin karmasından oluşmaktadır. Endeks ağırlıkla enerji ürünlerinden oluşmakta olduğu grafikten görülmektedir.
20. yüzyılın başından beri emtialar ABD sanayileşmesi, küresel silahlanma ve 2.Dünya savaşı sonrası sanayileşme ile döngüler yaşandığını görmekteyiz. 2000 yıllarda 200 puan civarında olan endeks 2008 yılında 474 puana çıkarak tarihi zirve görmüştür. Küresel krizin başlamasıyla 200 puana kadar gerilemiştir. Sonrasında 2011 yılında 350 puana kadar yükselmiş ve 2020 yılında Covid19 ile 100 puan seviyesine kadar gerilemiştir. Şu an ki değeri ise 200 puan seviyesindedir. Grafikten de görüldüğü üzere 12 yıl yükselmiş ve 12 yıldır da düşüştedir. Bu durum akıllara yeni bir döngü mü başlıyor sorusunu getirmektedir.
ABD enflasyon beklentisinin her geçen gün artması ve yılbaşında 0.9 olan 10Y tahvil faizlerinin 1,7 seviyelerine kadar yükselmesi emtialar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Teknik olarak incelediğimizde 2 seviyesine kadar yükselmesi muhtemeldir ki FED’in yapmış olduğu açıklamalarda da 2 seviyesine kadar çıkmasının bir sorun teşkil etmeyeceği belirtilmiştir. Aslında bu seviyeler çok da yüksek değil fakat kısa sürede ciddi yükseliş yaşanması tedirginliğe yol açmaktadır. Bunun yanında ABD hızlı aşılama yapılması ve ekonominin hızlıca normalleşme ihtimalini de piyasalar fiyatlamaktadır. Yani talepte bir canlanma olması muhtemeldir.
ABD yönetiminin önümüzdeki 10 yılda çok ciddi bir bütçe ile yaklaşık 93 trilyon $ bütçe ile tüm altyapı, enerji alanında yenilenmesi gerektiği konuşulmaktadır. Büyük reset dedikleri (Big Reset) dönüşüm için bunların yapılması hedeflenmektedir. Konumuza dönecek olursak geçmiş yıllarda olduğu gibi bir emtia süper döngüsünün daha olacağı aşikardır. 2000’lerin başındaki Çin büyümesi gibi ABD bir dönüşüm olacak, bakır, nikel gibi kullanım alanı artan emtialarda yaşanan arz sorunu etkilidir. Pandemi bitmesiyle talebinde canlanacak olması, özellikle bakırın rüzgar türbinleri, güneş panelleri ve elektrikli araçlarda kullanımın artması arz sıkıntısı yaşanacağını da bizlere göstermektedir. Özellikle dekarbonizasyon açısından bakırın önemi giderek artmaktadır. 2020 yılında 998 bin ton kullanılan bakırın, 2025 yılında 2,5 milyon ton kullanılması öngörülmektedir. Nikelin kullanım alanın da artması bu döngünün olacağı bir diğer işaretlerdendir. Tedarik zincirinde yaşanan bozulmalar ve lojistik maliyetlerinin de artması bir diğer faktörlerdendir. Bütün bunların yanında iklimlerin değişmesi tarım emtialarında da sorunlara yol açmaktadır. Önümüzdeki yıllarda gıda kıtlığı yaşanabileceği konuşulmaktadır ayrıca su konusunda da ciddi problem olması muhtemeldir. Su ile ilgili yaşanacak bir problem hayatın akışını olumsuz etkileyecektir.
Ülkemiz açısından baktığımızda imalatın ithalata bağımlı olması ve bu ürünlerin ara mamul olarak kullanılması fiyatların yükselmesi bizim açımızda ciddi sorunlara yol açacaktır. Yıllık ortalama hammadde ithalatına yaklaşık 170 milyar $ ödemekteyiz. Buradaki artışlar hem rekabet gücümüzü olumsuz etkileyecektir.
Emtia döngüsü uzun süren bir süreçtir 2030 yılına kadar emtia fiyatlarının artış yaşanacağı ve ciddi arz sorunlarına neden olması muhtemeldir.
Saygılarımla…2.5.21