Son günlerde Merkez Bankası aldığı yeni kararlar sonrası 2 yıldır çektiğimiz sıkıntıların boşa gittiğini görmekteyiz. Madem bunları yaşayacaktık neden bu sıkıntıları çektik demeden edemiyoruz. Ülkemizde neredeyse her alanda adaletsizlik var ama özellikle vergilendirme konusunda da az değil. Son dönemde deprem risklerinden dolayı oluşabilecek hasarın büyüklüğünü göz ününe alınması için bu ödenen vergiler aslında bize durumun ne kadar sıkıntılı olduğunu gösteriyor. 

En çok vergi veren ilk beş ile baktığımızda; İstanbul, Ankara, Kocaeli, İzmir ve Bursa. Diğer iller sırasıyla Mersin, Antalya, Adana, Hatay, Tekirdağ, Gaziantep, Konya, Manisa ve Kayseri yer alıyor. İlk beş ilin ödedikleri toplam vergiler Türkiye’de toplanan toplam vergilerin %80,7’sini oluşturuyor. En çok vergi veren ilk on ilin ise ödediği toplam verginin %87,4 oluşturuyor. Ülkenin vergisel en büyük yükünü çeken İstanbul için deprem ile ilgili gerekli önlemler alınmalı ve hızlıca harekete geçilmelidir.

Bugünlere gelmemizin temelinde 2018 ile 2021 yıllarında ekonomide yapılan yanlışlar ve sonrasında bu yanlıştan dönülmesi için bir fırsat varken aksine hareket edilerek dönülmez bir yola girildi.  2021 yılı Eylül ayında yapılan büyük hataların cezasını daha birkaç yıl daha çekecek gibi görünüyoruz. Bu durumdan dolayı vatandaşlar fakirleşmeye başladı ve devam ediyor. Bu durumlar yaşanırken bile çok büyük şirketlerin vergi ödemedikleri ya da vergi borçlarının silindiğine dair bilgiler dolaşıyor. Tabi ki bu bilgilerin net doğruluğunu iyi araştırmak gerekiyor ama vatandaş olarak bunu bulmak bizim görevimiz değil. Hükümetin bu konuda bilgilendirme yapması gerekir ki varsa yanlışlar düzeltsin, karışıklıklar giderilsin. Adalet herkese mutlaka bir gün lazım olur. O yüzden yetkililerin adaletli olması gerekir. Vergilendirmenin daha adil ve doğru yapılması gerekir. 

Ağlanacak halimize gülüyoruz ve bunun temelinde mizahı sevmemiz de yer alıyor. Tarihe baktığımızda değişik türde vergilendirmeler olduğunu görüyoruz. Kafa vergisi, sakal vergisi, şapka vergisi, pencere vergisi, tuz vergisi, televizyon vergisi gibi garip vergilere tarihte karşılaştıklarımızdan bazıları. Sosyal medyada dolaşan güneş vergisi alınacak gibi komik paylaşımları yaparken dikkatli olalım tarihteki garip verilendirmelere biz de konu olmayalım 🙂

Gelelim Merkez Bankasına son günlerde gece yarısı alınan kararlar sonrasında TL’ye özendirme politikalarının arttığını görüyoruz. Merkez Bankasının da artık önümüzdeki aylarda faiz indirimi noktasında elinin zorlaştığını düşünüyorum. Sadece faiz indirimi ile bozduğumuz ekonomik yapıyı faiz artışı ile düzeltilemeyeceğini de görmüş olduk. Pahalı ve acımasız bir tecrübe olmuş oldu. Faizlerin bu yıl içinde de yüksek seyretmeye devam etmesi piyasalar açısından kötü olmaya devam edecek. Tabi ki tek faize odaklanmamak gerekiyor. Vergilerin doğru toplanması ve kamunun tasarruf etmesi gerekir. Ayrıca daha fazla maliye politikaları uygulanmalıdır.  Dolar TL’nin de tekrardan 42 lira seviyelerine doğru kontrollü bir şekilde yükselişinin devam edeceğini düşünüyorum. Kurun yükselmesi hammadde, araç ve konut fiyatlarında yükselişe ve bunun da hareketlenmeye neden olacağını düşünüyorum. 

Global tarafta ise Tump vergi ile ilgili tüm ülkelere yaptırım konusunda kararlar alırken bunun nasıl ve ne zaman yürürlüğe gireceği merak konusu. Bir uzlaşı olacağını faka yine de bu durumun maliyetlere olumsuz yansıyacağını bundan dolayı da talepleri yavaş devam edeceğini düşünüyorum. Yılın geri kalanı hem iç piyasada hem de dış piyasada sakinliğin devam edeceğini düşünüyorum. Yani hem yerelde hem de globalde riskler devam edecek. Daha kontrollü ve dikkatli olmak gerekiyor.

Saygılarımla…4.5.2025

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close