Geçtiğimiz günlerde Bakan Mehmet Şimşek’in enflasyon muhasebesinin yılsonunda uygulanacağına ilişkin beyanatta bulundu. Bu durumda bizler neler yapmalıyız ya da bizi nasıl etkiler buna bakmalıyız. Alınacak olan bu karar doğru bir adım olacaktır. Enflasyondan kaynaklı bilançolar gerçekleri yansıtmamakta ve uyumsuzluğa neden olmaktadır. Gelin öncelikle enflasyon muhasebesi nedir ona bakalım.

Enflasyon muhasebesi; Finansal tablolarda düzeltme işlemidir. Yüksek enflasyondan dolayı rakamların fiyat endeksine göre değişimlerini düzeltme işlemidir. Parasal olmayan değerlerin (stoklar, maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ve benzerleri), enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayısı (enflasyon oranı-ÜFE gibi) ile çarpılması sonucunda hesaplanır. Daha sonra ise finansal tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsine en yakın şekilde düzetilir. Enflasyondan dolayı elimizdeki varlıkların ne tutarda bir kayıp veya kazanç ile karşı karşıya kaldığının hesaplamasını sağlamaktadır. Elimizdeki varlıklar enflasyon kadar değer kazanmış mı yoksa bir kayıp mı söz konusu bunun netleşmesini sağlar.  Buradaki amaç, firma değerini gösteren öz kaynakların enflasyon karşısında ne ölçüde dayanıklı kaldığını, yani gerçekte eriyip erimediğini göstermektir. Enflasyon nedeniyle artan fiyatlardan dolayı olan zenginleşmiş (-mış gibi) olan durumu gerçeğe oranlamaktır. Yurt içi ÜFE’deki artışın içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10’dan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutarlar. (Vergi Kanunlarına göre) Enflasyon muhasebesinde ‘parasal / parasal olmayan’ varlık ve kaynaklar olmak üzere sınıflandırılır.

  • Nakit: Parasal Varlık
  • Banka Borcu: Parasal Kaynak
  • Demirbaş: Parasal Olmayan Varlık
  • Özkaynak: Parasal Olmayan Kaynak
  • Banka borcu; Şirket için parasal kaynak olurken, banka için parasal varlıktır.

Enflasyon döneminde borçlanmak size fayda sağlarken, kasanızdaki nakit ise negatif bir katkı sağlar. Burada elde edilen kar ve zarardan kaynaklı sonuca bakılır. Özkaynakların enflasyon düzeltmesi sonrasındaki gerçek değeri belirlenir.

Enflasyon nedeniyle bozulan fiyatlar ve bundan kaynaklı her şeyin değerinin artması dengeyi bozmuştur. Enflasyondan kaynaklı şirketler kar etmiş gibi görünüyor fakat enflasyon muhasebesi uygulandığı takdirde kar değil belki de zarar ettikleri ortaya çıkabilir. Bundan dolayı da belki bedelli sermaye artırımı gerekebilir. 

Enflasyon oranına baktığımızda tabi ki TUIK açıkladığı rakamlar ile çarşı pazara yansıyan fiyatlar maalesef uyuşmamaktadır. Enag açıkladığı son rakamı baz alırsak yaklaşık %120 diyelim. (Düzeltme işleminde katsayı 2,2 olacaktır.)

Örneğin; Dönem başında,

  • 300.000 TL nakit
  • 500.000 TL Banka Borcu
  • 1.000.000 TL Demirbaş

Dönem Sonunda Enflasyon nedeniyle;

  • 660.000 TL nakit
  • 1.100.000 TL Banka Borcu
  • 2.200.000 TL Demirbaş

Enflasyon nedeniyle değişen satın alma gücünden kaynaklı olarak;

  • Nakit tuttuğumuz için paramız burada 360.000 TL değer kaybına uğramış olacak. Enflasyon karşısında paramız değer kaybedecektir. 
  • Banka borcumuzdan dolayı 660.000 TL karımız olur. Çünkü borç ödememiz değişmeyeceği için avantajlı duruma geçeriz. Enflasyonist dönemlerde borçlanmak bu açıdan avantajlıdır.
  • Bu şirketimiz 300.000 TL enflasyon düzeltmesinden kaynaklı avantaj elde edecektir. 
  • Önemli olan bu k/z sonrası enflasyondan daha fazla getiri varsa şirket büyümüş yoksa ise enflasyona karşı yenilmiştir. 

Düzeltme sonrası oluşan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar hesabında gösterilir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmaz. Ayrıca geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmez. Enflasyon muhasebesine göre kendini uyarlamayan şirketlerin eskisi gibi kar edilmediği ortaya çıkacaktır. Özkaynaklarda yaşanan artış enflasyonun altında ise, şirket defter değeri azalacaktır. 

Enflasyon muhasebesi geçmiş yıllarda da yapılmak istenmesine rağmen kabul görmemişti. Sebebi ise, enflasyonist dönemlerde vergi geliri arttığı için bakanlık tarafından kabul edilmedi. Şimdi uygulanırsa firmaların özkaynak erimesi riskinden kurtarmış oluruz.  Yüksek enflasyon dönemi öncesinde yüksek finansal borç yapmış şirketlerin parasal kaynak karından avantaj sağladığını ve öz kaynak artışı elde ettiğini görürüz. Enflasyonist ortamda borçlanarak varlıklarını artıran şirketler değerlerini korudukları hatta artırdıkları görülüyor. 

Enflasyonist ortamlarda mali tablolarda yer alan veriler doğru yansımamaktadır. Bu durum sağlıksız bir değerlendirmeye neden olur. Çoğunlukla enflasyonun hızına yetişemediğimiz için fiktif kârlar oluşuyor ve bundan dolayı geçmiş tarihli giderleştiren maliyetler sebebiyle olması gereken yüksek matrahlar oluşuyor. Enflasyon muhasebesi bu durumun önlenmesi ve verilerin gerçeğe yakın hale gelmesi açısından önemlidir. Enflasyon Muhasebesi yapmayacak olanlar; Kayıtlarını TL cinsinden tutmayanlar ve Kayıtlarını yabancı para cinsinden tutmaktan vazgeçip TL cinsine dönüş yapma süresi 3 yıl geçmeyenlerdir.

Saygılarımla…1.10.2023

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close