Şampiyonlar ligine alışık olan ve bu arenada ciddi başarılara imza atan Galatasaray’dan yine yeni bir basarı, zafer beklediğimiz bir geceydi. Aslında Manchini gidisiyle takımda belenen degisiklik olmamıştı ama bu tarz macların havası hep farklıdır ve takımımız buna alışıktır diye umudum vardı.
Macın kadrosunu gördüğümde ise umudum yerini farklı duygulara bırakmıştı. Tarif edemiyorum yani nasıl olur yahu demeden edemiyordum. Her şeye rağmen Bismillah dedik başladı ama başlangıç bugun bizim icin hoş seyler olmayacağının sinyallerini veriyordu.
Macın hemen bitmesini diliyordum cunku Prandelli’nin Selçuk’u kadroya almamasının, Olcan’ı kenarda tutmasının, Melo’yu defansta, Sneijder’i defansın önünde oynatması, Burak ile Pandev’i birlikte oynatmasının iyi bir fikir degildi. Hamit gibi şampiyonlar ligi tecrübesi olan bir futbolcu dururken yerine Veysel oynaması ise ayrı bir handikap. GS ruhu yok, adamlar saha da yürüyorlar. Welbeck 30-40 m top sürüyor olmayan pozisyonu olusturuyordu.
2.yarı yapılan degisiklik, 60.dk kaleci kırmızı kart yemesi ve Burak penaltıyı gole çevirmesi olur mu mac doner mi diye cılız bir heyacan ve umut veriyordu. Sneijder icin özellikle ayrı bir parantez acmak gerekiyor çünkü 2.yarı istekli,golü arayan,kaleye sut çeken tavrının yanına şansızlığı eklenince geceyi kalecine direğe yak
Ama gercek su ki olmayacağını bildigim halde bekliyorduk. Çünkü” insanı yaşatan Umudu; öldüren ise gerceklerdir.”
Aysal ve Prandelli yerine bizi anlayan,GS ruhunu yaşatacak, takımı hücum oynatacak, pres yapacak bir hoca ile yeni baskanı umutla bekliyorum…
Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerin öperim…Allah keseceğimiz kurbanları dergah-ı izzetinde kabul etsin Inşallah. İyi bayramlar…
Saygılarımla…3.10.2014