Hayatımızın her döneminde hatalar yaparız ve bunlardan bazen hızlı çıkarımlar elde ederiz bazen de aynı hataları yaparak öğrenmeye devam ederiz. Ülkemizin ekonomik anlamda yaptığı hatalara baktığımızda aslında bazı konularda ders çıkarmadığımızı üzülerek belirtirim. En büyük sorunumuz son 50 yıldır enflasyon olmuştur. Bu sorunu çözmememizin temelinde aynı uygulamalar ve kısa vadeli çözümler yatmaktadır. 

Eylül 2021’de başlayan yanlış politika ile enflasyon yükselirken Merkez Bankası’nın politika faizini düşürmesinin cezasını çekiyoruz. Enflasyon yükselirken tüm dünya sıkılaşırken bizim faizleri düşürmemiz talebi de kontrol altına al(a)mamız işleri iyice çıkmaza soktu. Bugün faizleri artırarak dengelemeye çalışıyoruz ama o da tek başına yeterli değil ve kısa vadede çözüm olmuyor. Aslında temelde enflasyon ile mücadele edildiğine inandırmak ve top yekûn tasarruf yapılacağını açıklamak gerekiyor. Tasarrufa da her kesimin katılacağını ve bunun yukarıdan başlayacağını göstermek gerekli. Böyle dönemlerde verimliliği artırmak çok daha kıymetlidir. Verimsiz işleyen bir sürü yapımız maalesef var. Yapılan vergi artışları da tek başına yeterli değildir. 

Bankaların kredi vermek konusunda isteksiz olduklarını dile getirmiştim. Mevduatın krediye dönüşme oranı 2012’den bu yana ilk defa %96,26 seviyesine indi. (%100 altına indi) Sektörde yabancı para mevduatın krediye dönüşme oranındaki düşük seyir de devam ediyor. Bankaların risklerin artmasından dolayı kredi vermeye istekli olmadıklarını görüyoruz. Ayrıca kademli artışlar ile piyasayı dengelemeye çalışan MB belirli bir noktaya gelmesi beklemektedirler.

Takasbank verilerine göre karşılıksız çek adedi Haziran 2021’den bu yana en yüksek seviyesini gördü. Karşılıksız çek adedi 7 bin 153’ten 15 bin 153’e çıktı. Ayrıca karşılıksız çek tutarı da 2,26 milyar TL’den 5,28 milyar TL’ye yükseldi. Dikkat çeken bir diğer nokta ise; Çek Takas Sistemine ibraz edilip karşılıksız kalan çek adedi son iki yılın en yüksek seviyesine çıktı. Temmuz ayında bir önceki aya göre %116,2 arttı. Toplam ibraz edilen çek adedi bir önceki aydaki 605 bin 235 adetten 1 milyon 545 bin 53 adede, tutarı 169,8 milyar TL’den 356,2 milyar TL’ye çıktı. (Risk merkezi ve EVDS sisteminde yayımlanan verilere göre)

2023 yılı Ocak- Mayıs ayında karşılıksız işlemi yapılan çeklerde;

  • Tutarının en yüksek olduğu 5 il sırası ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya,
  • 452 bin keşideciye ait 7,3 milyon adet çekin toplam tutarı 15,7 milyar TL,
  • Yazılan toplam tutarı 250 milyon TL olan 7.812 adet çek daha sonra ödendi,
  • Bir önceki yıla göre çek adedi %4 arttı,
  • Keşideci sayısı (tekilleştirilmiş) %8 arttı,
  • Çek tutarı ise %77 arttı.

Bankaların hem yüksek faiz istemesi hem de artan risklerden dolayı kredi vermek istememesi piyasaları sıkışmasına neden olmaktadır. Bu süreçte taşıtların, konutların satışlarının da yavaşlaması firmaları olumsuz etkilemektedir. Yılın geri kalanı firmaların finansmana erişimin zorlaşmaya devam ettiği ve yazılan çeklerin daha da fazlalaştığı bir sürece doğru gidiyoruz. Bu durum konut ve taşıt fiyatlarının bir nebze de olsa geri gelmesine ya da yükselin durağanlaşmasına neden olacaktır. Bu süreçte daha kontrollü ve dikkatli olmakta fayda var. Nakit döngümüzü kontrol edip, nakit gücümüzü artırmak olası sıkışıklıklarda bize avantaj sağlayacaktır. Nakidin her geçen gün daha da kıymetli olduğu bir sürece eviriliyoruz. Herkese kolaylıklar ve bereketli işler diliyorum. 

Saygılarımla…6.8.2023

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close