Evet başlığı yanlış okumadınız ya da ben yanlış yazmadım. Faiz artışı olacak hem de 2022 yılı ilk çeyreğinde. Merkez Bankası son PPK toplantısı sonrası yanlışta ısrar ederek faiz indirimine devam etti. Toplantı tutanaklarında dikkat çeken bazı noktalara bakmak gerekirse; “…Alınmış olan kararların birikimli etkileri 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edilecek ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülecektir…”
Yani yok Çin Modeli yok kendi modelimiz dedikleri olaydan daha emin olmadıkları aşikardır. Gözden geçirilecek olanlar nedir? Planlarınız nedir? Bunları söyleyin ki insanlar da ona göre önlem alsın, hazırlık yapsın. Olumsuz ortam oluşursa faiz artışı yapabilir mi demek istiyorlar. Artan döviz kurları da enflasyonun artmasına neden olmaktadır. Bu modelde kur artıyor ve maliyetler artıyor. Bu durum son tüketiciye yansıyor ve enflasyon olarak karşımıza çıkıyor. Vatandaşında gelirleri bu oranda artmadığı için reel olarak fakirleşmeye devam ediyoruz.
İthalat ve ihracat rakamlarına baktığımızda ise; ihracat rakamlarımız artış göstermekte olduğunu ve bu durumun hepimizi mutlu ettiğini görmekteyiz. Bir de DTH yani Dış Ticaret Haddine bakmadan önce bu kavramın ne olduğunu açıklamakta fayda var.
Dış ticaret haddi: İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanır. Bir ülkenin satın aldığı ve sattığı malların fiyatlarındaki değişmelerdir. Dış ticaretin nasıl değiştiğini göstermektedir. 2021 yılında 98 olan bu rakam bu yıl 79’ kadar gerilemiştir. 1994 krizinde yaşanan seviyelere geldiğimi göstermektedir. İthalatta yaşanan azalmaya (%19) rağmen ithalatın değerinde ki artış (%39) dikkat çekmektedir. Bu şu demek; daha az mal alarak daha fazla para ödemişiz. Yani verimlilik ve karlılık düşmektedir. Kura da yaşanan dalgalanma imalatımızın ithalata bağımlı olmasının sonucunda karlılığı olumsuz etkilemektedir. Çok uzağa gitmeye gerek yok 2002-2008 yılları arasında hem kuru düşük tutup hem de ihracatımızı artırdığımız bir dönem mevcut. Şu an ki denedikleri sistemin yanlış olduğunu anlamak için daha neler yaşamamız gerekir.
FED 2022 yılında 3 faiz artışı yapmayı planladığını ve varlık alım hızını da iki katına çıkardığını açıkladı. FED’in enflasyonun geçici olmadığının kabul etmesi ile söylemlerin şahinleştiğini görüyoruz. Hatalarından vazgeçtiklerini görmekteyiz. Ayrıca faiz artışının beklenenden daha erken olacağını da açıklamaları olayın ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir. Ek olarak yaşanan küresel sıkılaşmanın büyümede yavaşlamalara yol açması da diğer bir endişe konusudur. Bu demek oluyor ki enflasyon konusunda korkular maalesef gerçektir. Ayrıca Aralık ayında ise İngiltere Merkez Bankası başta olmak üzer birçok MB’nın faiz artırdığını görmekteyiz. Bunun anlamı FED’den önce önlem alarak kendilerini korumaya almak ve enflasyondan korunmaktır.
Sonuç olarak 2022 yılının ilk çeyreğinde Merkez bankamız 8-10 puan faiz artışı yapmak zorunda kalacaktır. Fakat bugün zorlama ve inatlaşma ile yapılan indirimler sonucunda yükselen kurdaki geri çekilmeler sınırlı kalacaktır. Yani maalesef yükselişe başladığı 9 liralar seviyelerine geri gelmeyecektir. Bütün dünyanın sıkılaşmaya gittiği bir ortamda bizim böyle davranmamız olmaz olursa Hazine ve Maliye Bakanının dediği gibi Üzülürüz! Eylül’18 de yapılan 625 puanlık faiz artışının bir benzerini yaşayacağız. O zaman ne olacak yine ev, araba ve arsa satışları duracaktır. Hem kurlar yüksek olacak, enflasyon yüksek olacak ve hem de faizler yükselmiş olacaktır. Umarım kısa sürede akılla, bilimle ve dünyanın gidişatına bakarak doğru kararlar alınması dileğiyle…
Saygılarımla…19.12.2021